10. Hukuk Dairesi 2014/8442 E. , 2014/13820 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının, 22.01.2008-29.08.2008 tarihleri arasında aylık net 600,00-TL ücretle, davalı şirkete ait işyerinde çalıştığının tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Davanın niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilmesine karşın, ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Hukuk Genel Kurulu"nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 288. maddesindeki (Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 200. maddesi) yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. 506 sayılı Kanunun 78. maddesinde prime esas günlük kazançların alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. Günlük kazancın alt sınırı, HUMK"nun 288. maddesinde belirtilen sınırı aşıyorsa ücretin yazılı delille saptanması gereğinin pratikte bir önemi kalmayacaktır. Zira, 506 sayılı Kanunun 78. maddesine göre, günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile, ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanacaktır. İncelenen dosyada prime esas kazancın asgari ücretin üstünde olduğuna ilişkin yazılı delil mevcut olmamasına rağmen asgari ücretin üstünde ücretle çalıştığının tespitine karar verilmesi,
3-)20.05.2006 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 36"ncı maddesi hükmüne göre; ilgili kanunlarda yer verilmemiş olsa dahi, Kurumun taraf olduğu davalar, icra kovuşturmaları ile ilamların harçlardan müstesna olduğu göz önünde bulundurulmaksızın, davalı ... harçtan sorumlu tutacak şekilde hüküm tesisi,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388. ve 389. maddeleri (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi) uyarınca, kararın anılan maddelerde tanımlanan unsurları taşıması ve “iki tarafa tahmil ve bahşedilen hakların şüphe ve tereddüdü mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılması gereklidir (taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir)” yönündeki hükümlerinin, kararın yazımında dikkate alınmayarak, hükmün infazında tereddüt yaratacak şekilde, davacı lehine takdir edilen vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılıkların düzeltilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanmakta olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün tespite ilişkin 1 nolu bendinde yer alan "600,00 TL ücret karşılığında" rakam ve sözcüklerinin silinip çıkartılarak yerine "asgari ücretle" ibaresinin yazılmasına, hükmün harca ilişkin 4 nolu bendinde yer alan ""davalılardan"" sözcüğünün silinerek, yerine, ""davalı ... harçtan muaf olduğundan diğer davalıdan"" sözcüklerinin yazılmasına, hükmün vekalet ücretine ilişkin 7 nolu bendinde geçen "davalıdan"" sözcüğünün silinerek, yerine, “davalılardan müştereken ve müteselsilen” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.