3. Ceza Dairesi 2019/4375 E. , 2019/12538 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Katılanlar vekilinin sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
10.12.2015 tarihinde, katılanlar müdafinin yüzüne karşı tefhim edilen hükmü, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 310/1. maddesinden öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra, sanıkların temyiz taleplerine cevap dilekçesi ile 12.01.2016 tarihinde temyiz etmesi karşısında, temyiz isteminin süreden REDDİNE,
2) Sanıklar ... ve ..."ın katılan ..."ye yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a- Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanık ..."ın katılan ..."nin eski kız arkadaşı ... ile birlikte olması sebebiyle aralarında husumet oluşu, olay günü fotoğrafçıya giden katılanı gören sanığın konuşmak için çağırdığı, aralarında çıkan tartışma ortamında eylemini gerçekleştiren sanık hakkında mahkemenin de bu yöndeki kabul ve uygulaması karşısında, katılandan kaynaklanan ve haksız tahrik teşkil edecek bir durumun yaşanmadığı anlaşılmakla, sanık lehine TCK"nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
b-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden, bu husus bozma nedeni olarak görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3) Sanık ..."ın katılan ..."a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a- Katılan hakkında düzenlenen adli raporda, sol gluteadan giren ve ablik olarak pubise doğru uzanan 15 cm derinliğinde kesi, sol 10-11.kot ön aksiller çizgi seviyesinde 5 mm lik cilt altında kalan yara, sol 10.kosta anteriorunda kostakondral bileşke ile uyumlu yerde fraktür tespit edildiğinin belirtildiği, katılandaki yaralanmanın ağırlığı ve derecesi dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK"nin 86/1.maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken TCK"nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak teşdid uygulanması gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan ceza tayin edilmesi suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından,
b- Sanığın katılan ..."a yönelik eylemi açısından, alınan adli tıp raporunda katılanın 15 cm derinliğinde kesi oluşacak şekilde yaralandığının belirtilmesi, katılanın ve sanıkların beyanları ile de doğrulandığı üzere, sanığın eylemini TCK"nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan bıçak ile gerçekleştirdiği sabit olduğu halde, temel cezadan 86/3-e maddesinin tatbik edilmemesi suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından,
c- Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden, bu hususlar bozma nedeni olarak görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
4) Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
a- Adli tıp raporunda katılanın 15 cm derinliğinde kesi oluşacak şekilde yaralandığının belirtilmesi, katılanın ve sanıkların beyanları ile de doğrulandığı üzere, sanığın eylemini TCK"nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan bıçak ile gerçekleştirdiği sabit olduğu halde, temel cezadan 86/3-e maddesinin tatbik edilmemesi suretiyle eksik ceza tayini,
b- Sanığın her iki katılana karşı eylemi açısından, mahkemece kararın gerekçesinde diğer sanık ... "ın eylemini gerçekleştirmesine doğrudan yardım ettiğinin ve eylemini gerçekleştirmesine olanak sağladığının belirtilmesi karşısında, fiil üzerinde ortak hakimiyet kurduğu anlaşılmakla, TCK"nin 37/1.maddesi uyarınca asli fail olarak sorumlu tutulup cezalandırılması yerine, koşulları oluşmadığı halde hatalı kabul ve uygulama ile yardım eden sıfatıyla sorumlu tutularak aynı yasanın 39.maddesi uyarınca cezadan indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
c- Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/8 Karar sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle de, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın sonuç ceza miktarı açısından kazanılmış hakkının dikkate alınmasına 12.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.