Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2021/2931
Karar No: 2021/4610
Karar Tarihi: 28.09.2021

Danıştay 4. Daire 2021/2931 Esas 2021/4610 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/2931
Karar No : 2021/4610

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat ve Gıda Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak tarh edilen 2009/1, 2, 3 ve 4. dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararla davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemlerin yerinde ve hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın dava ehliyeti yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davalarının, idari işlem hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaati ihlal edilenler tarafından açılacağı; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar verileceği; 14. maddesinin 6. fıkrasında da, davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 636. maddesinde, ''(1) Limited şirket aşağıdaki hâllerde sona erer: a) Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle. b) Genel kurul kararı ile. c) İflasın açılması ile. d) Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde. (2) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir.'' hükmüne yer verilmiş; 637. maddesinde, sona erme, iflastan ve mahkeme kararından başka bir sebepten ileri gelmişse müdürün, birden fazla müdürün bulunması hâlinde en az iki müdürün bunu ticaret siciline tescil ve ilan ettireceği; Geçici 7. maddesinde ise, maddede belirtilen hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesinin, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı, bu doğrultuda kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilinde kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü'ne aynı gün gönderileceği, yapılan ihtar ve ilana rağmen, süresi içinde cevap vermeyen veya tasfiye memurunu bildirmeyen yahut durumunu kanuna uygun hâle getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtlarıyla birlikte bildirmeyen şirket ve kooperatiflerin unvanının ticaret sicilinden re'sen silineceği hükme bağlanmıştır.
Anılan kanun hükümleri uyarınca; şirketlerin tüzel kişilikleri ticaret sicilinden silinmeleriyle sona ereceğinden, bu tarihten sonra şirketin borçlu kılınması ve adına tarh ve ceza kesme işlemi tesis edilmesi veya ödeme emri düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi tüzel kişiliği sona eren şirketin, medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyeti son bulacağından, yargı mercileri önünde temsil edilebilmesi de mümkün değildir.
Dava dosyası ile Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi kayıtlarının incelenmesinden; yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunmadığı tespit edilen davacı şirketin ticaret sicilindeki kaydının, 07/07/2015 tarihinde re'sen silindiğinin 16/07/2015 tarih ve 8613 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği, bakılan davanın ise 02/12/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davanın açıldığı tarihten önce ticaret sicilindeki kaydı silinerek tüzel kişiliği, diğer bir deyişle hukuk alemindeki varlığı sona eren, dolayısıyla taraf olma ehliyeti ve yargı mercileri önünde temsil edilme olanağı da bulunmayan şirket tarafından açılan davanın, ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, esası incelenerek verilen Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 8. maddesinde mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır.
Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nda, başlıbaşına bir varlığı olmak üzere örgütlenmiş kişi toplulukları ve belli bir amaca özgülenmiş olan bağımsız mal topluluklarının kendileri ile ilgili özel hükümler uyarınca tüzel kişilik kazanacakları; tüzel kişilerin, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehil olacakları; kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanacakları hükme bağlanmıştır.
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre ticaret şirketleri ticaret siciline tescil ve ilan ile tüzel kişilik kazanmakta, ana sözleşmelerinde yazılı işletme konularında haklara ve borçlara sahip olmakta, organları tarafından temsil edilmekte, şirketin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde bu durumun ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmesiyle tüzel kişilikleri de sona ermektedir.
Bu düzenlemelere göre, sermaye şirketinin borçlu kılınabilmesi tüzel kişiliğini kaybetmemiş olmasına bağlıdır. Tasfiyesi tamamlanarak bu husus ticaret siciline tescil edilmekle tüzel kişiliği sona eren şirketin haklara sahip olması ve borçlu kılınması mümkün bulunmadığından, esasen adına tarhiyat yapılmasının hiç bir hukuksal sonuç doğurmayacağı gibi kanuni organları aracılığıyla temsil edilebilen şirketin tüzel kişiliğinin sona ermesi, organların bu sıfatının da sona ermesine yol açacağından, yargı yerlerinde temsil edilmesi de olanaksızlaşır.
Dava dosyası mündericatından; davacı şirketin, TTK'nu açısından yerine getirilmesi gereken yasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle mükellefiyet kaydının resen terkini suretiyle şirket tüzel kişiliğinin sona erdirildiği ve bu durumun 16/07/2015 tarih ve 8613 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; hiçbir hukuksal sonuç doğurmayan işlemlerin idari davalara konu edilmesi olanaksızdır. İdari davaya konu edilemeyecek bir işlemin hukuka uygunluğu da incelenemeyeceğinden, dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatlara karşı açılan iş bu davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken, işin esasına yönelik verilen davanın kabulü yönündeki temyize konu Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığından yazılı gerekçe ile bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına gerekçe oluşturuluş yönünden katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi