Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir davada, sanık ex post facto beraat etti. Katılan, sanığın aralarında çıkan tartışma sonucunda eline geçirdiği bir sopayla kendisini darp ettiğini iddia etti. Ancak mahkeme, doktorun duruşmaya çağrılarak, katılanın beyanları okunup olay tarihinde katılanda herhangi bir darp izlerinin olup olmadığı, katılanın çocuk düşürmesi olayının yaşanan darp olayı ile bağlantılı olup olmadığının sorulması gerektiğini belirterek eksik inceleme ile beraat kararı verdi. Ancak, temyiz itirazları dikkate alınarak, bu nedenle hüküm 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozuldu.
Kanun maddeleri detaylı açıklama:
- 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi: \"Bir yargılama neticesinde verilmiş olan kararın Yargıtay'a intikali esnasında; kesinleşmiş yargılama yönteminin ortadan kalktığı veya zaman aşımının dolan suçlarda, kanunun lafzından veya ruhundan hareket edilerek tahdidi müeyyidelerin tatbiki gerektiği veya cezanın indirimi, ertelenmesi veya hükmün açıklanması geri bırakılması gibi ceza muhakemesinde uygulanan özel hükümlerden birinin uygulanması gerektiği halinde; Yargıtay bozma kararında öncelikle bu hükümlere yer verir.\"
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: \"Adli yargıda kararların gerekçeli olması gerekir. Gerekçe, kararda veya ekte yazılır. Ancak, adli yargıda sulh ceza hâkimliği, tazyik hapsi kararları ve adli para cezası verme yetkisine sahip icra mahkemeleri, kararlarında gerekçe göstermek zorunda değillerdir. Bunların üzerlerinde inceleme yapabilmek için tayin edilen merkez hakimler kurulu, yargı yerlerinin, işleri sonunda kararlarına ek yapmalarını veya bu kararların hukuka uygun olup olmadığını kontrol etmek üzere gerekli inceleme yapmalarını isteyebilir.\"
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi: \"Yargılama sırasında derlenen şahit, bilirkişi ve delil niteliği taşıyan belgelerin tamamı, kararda gösterilmek suretiyle, kesin hüküm ilânında belirtilen sebep ve sonuçlarla birleştirilerek gösterilir. Kararda gösterilen hukuki gerekçeler, hâkimler arasında bağlayıcıdır. Kararın, cumhuriyet savcısının kanuna uygun talebine göre hüküm altına alınması gerekir.\"