Danıştay 2. Daire 2018/664 Esas 2021/2924 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/664
Karar No : 2021/2924

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF(DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. Genel Müdürlüğünde … olarak görev yapan davacı tarafından; bu görevinden alınarak başmüfettiş olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı BOTAŞ Yönetim Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının davalı idare bünyesinde 25/09/2006 tarihinden itibaren … yaptığı dönemde kurumda görev yapan müfettişlerin performans değerlendirme notlarına karşı açmış oldukları davaların idare aleyhine sonuçlandığı, davacının … görevinden alınmasına ilişkin dava konusu işlemin 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Genel Müdürün teklifi ve Yönetim Kurulu kararı ile usulüne uygun olarak yapıldığı, ayrıca BOTAŞ Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği'nin 7. maddesinde, personelin atanmaları ile naklen tayinlerinin Yönetmelik ekinde yer alan Tablo-1 deki esaslar dahilinde yapılacağının belirtildiği, anılan tablo da Daire Başkanı, Kurul Başkanı, I.Hukuk Müşaviri, Savunma Sekreteri gibi görev ve yönetici unvanlarında yer alanların görev değişikliği halinde müşavir ve başmüfettiş kadrosuna atanabileceğinin asgari sınır olarak konulduğu, davacının da Yönetmelikte belirlenen esaslar dahilinde hiç bir maddi kaybı olmayacak şekilde başmüfettiş olarak atandığı, davalı idarenin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak takdir hakkı çerçevesinde çalışabileceği kişiyi seçme hakkına sahip olduğu sonucuna varıldığından, davacının Teftiş Kurulu Başkanlığı görevinden alınarak başmüfettiş olarak atanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, duruşma yapılmaksızın verilen kararın hukuk ve usule aykırı olduğu, davalı idarede mühendis olarak işe başladığı, uzun yıllar çeşitli kademelerde görev yaptığı, bir çok kez denetim işlemlerine maruz kalmış bir genel müdür yardımcısının, genel müdür ve yönetim kurulu başkanlığı görevine vekalet ettiği esnada dava konusu işlemin tesis edildiği, genel müdürün teklifi olmaksızın dava konusu işlemin tesis edildiği, davalı idarenin birinci cevap dilekçesinde, idari işlemin idareye tanınan takdir hakkı çerçevesinde gerçekleştiğinin belirtildiği, başkaca bir sebep ileri sürülmediği, ancak, ikinci cevap dilekçesinde, birinci cevap dilekçesinde belirttiği gerekçeden vazgeçerek, bu kez on yıl önce düzenlenmiş ve 2010 yılından itibaren de uygulamadan kalkmış performans değerlendirme formlarının, 21/01/2016 tarihli Yönetim Kurulu toplantısında geniş kapsamlı olarak değerlendirildiği ve dava konusu idari işlemin de bu değerlendirme sonucunda tesis edildiğinin ileri sürdüğü, on yıl önceki işlemler esnasında hiçbiri görevde bulunmayan yönetim kurulu üyelerinin, bu konuda nasıl kapsamlı bir değerlendirme yaptığına dair bilgi ve belge sunulamadığı, performans değerlendirme işlemlerinde objektif davrandığı ve haklı tespit ve değerlendirmelerde bulunduğu, dava konusu işlem sebebiyle itibar kaybı haricinde aylık brüt ücretinde yaklaşık 750,00-TL azalma olduğu ve aylık yaklaşık 1.000-TL temsil giderinden de mahrum kaldığı, davalı idare tarafından, İdare Mahkemesine gönderilen yazılarda, dava konusu idari işlemin tesisinden yaklaşık 14 ay sonra inceleme ve/veya soruşturma başlatıldığının belirtildiği, ancak, dava konusu idari işlemin tesisinden itibaren 24 ay gibi çok uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen, sözü edilen inceleme ya da soruşturma konusunda bir bilgi ve belge sunulamadığı, Mahkemenin talebine rağmen soruşturmanın konusu ve akıbeti hakkında açıklamada bulunulmadığı, görevde bulunduğu dönemde, hiçbir şikayet ya da ihbara dayanmadan, düzenlediği periyodik teftiş çalışmaları sonucunda milyonlarca lira tutarlarında zimmet işlemlerinin ortaya çıkarıldığı, ilgiler hakkında gerekli hukuki ve idari işlemlerin başlatılmasını sağladığı, görev yaptığı kurumun gelişmesi için Teftiş Kurulu Başkanı olarak büyük fedakarlıklarla çalıştığı, Mahkemenin gerekçesi dikkate alındığında, BOTAŞ'ta 15 yıldan fazla bir süreyle görev yapmakta olan çok sayıda üst yöneticinin hukuki bir gerekçe olmadan görevden alınabilecekleri sonucunun ortaya çıktığı, bu durumda yöneticilerin, bağımsız, tarafsız, kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek çalışma güvencelerinin ortadan kalktığı, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak atandığı Teftiş Kurulu Başkanlığı görevinden başarısızlığına, yetersizliğine dair somut gerekçe ve tecrübesini veya çalışmasını kusurlandıracak nitelikte hukuken geçerli ve objektif bir bilgi ya da belge ortaya konmadan tesis edilen dava konusu idari işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı Kanun'un 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, davacının temyiz aşamasında duruşma yapılması yolundaki istemi yerinde görülmeyerek, gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara ve bir örneğinin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın, kararı veren … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 28/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin takdir yetkisi çerçevesinde tesis edildiği halde dava açılmasından sonra davalı idarece; davacı hakkında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile kendileri tarafından soruşturma başlatıldığı ve bu soruşturmaların devam ettiği belirtilerek, davacı hakkında düzenlenen 14/12/2017 günlü inceleme raporunun dosyaya sunulduğu anlaşıldığından; söz konusu soruşturmaların akıbeti araştırılarak, bu soruşturmalar sonucunda davacı hakkında adli veya idari yönden bir teklif getirilip getirilmediği veya herhangi bir disiplin cezasıyla cezalandırılmasının teklif edilip edilmediği, bir teklif getirilmiş ise, bu teklif doğrultusunda bir işlem veya disiplin cezası tesis edilip edilmediğinin araştırılması ve yapılan araştırma sonucu sunulan bilgi ve belgelere göre dava konusu işlemin "sebep " ve "amaç" unsurları yönünden değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği oyu ile dava konusu işlemin idarenin takdir yetkisi çerçevesinde tesis edildiği gerekçesiyle verilen temyize konu kararın onanması yolunda verilen Daire kararına katılmıyorum.