Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/16739 Esas 2015/29958 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16739
Karar No: 2015/29958

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/16739 Esas 2015/29958 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/16739 E.  ,  2015/29958 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Malatya 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 31/03/2014
    NUMARASI : 2011/464-2014/156

    DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra, inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı işçi, ödenmemiş ücret alacağı bakımından ilamsız icra takibi başlattığını, davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının ilamsız icra takibine ilişkin itirazlarının haksız olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki zılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 8. ve 28. maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır.
    Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür.
    Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir.
    Somut olayda, mahkemece, itirazın iptali davasına konu ücret alacağı talebinin likit alacak niteliği bulunmadığı, yargılama sonucu alacak ve hak kazanma olgusu belirlendiği gerekçesiyle, davacının icra ve inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Oysa, davacı tarafından ücret alacağı yönünden, taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesindeki miktar esas alınarak icra takibi yapılmıştır. Bu sebeple, itirazin iptali davasına konu alacağın likit olmadığından söz edilemez. Bu durumda, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü gerekirken, yanlış değerlendirme ile reddine karar verilmesi hatalıdır.
    3-Ayrıca, davacı yararına kabul edilen değer üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç :
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.