Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/11355 Esas 2013/30195 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhinin Kaldırılması

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava 12.07.2010 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinden önce konutun mülkiyeti, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.01.2010 tarihli 2009/166 esas, 2010/5 karar sayılı 07.04.2010 tarihinde kesinleşen kararıyla davacıya geçmiştir. (TMK.m.705/2) Mahkeme kararı mülkiyetin "tescilsiz" kazanılmasını sağlar. Tescil, malikin tasarruf işlemlerini yapabilmesi için gereklidir. (TMK.md.705/son cümle) Bu bakımdan tapuda taşınmazın halen önceki maliki olan davalının kocası adına kayıtlı olmasının, bu taşınmazı mahkeme kararıyla iktisap eden davacının mülkiyet hakkı üzerinde bir etkisi ve önemi bulunmamaktadır. Taşınmazın tapu kütüğüne daha önce konulmuş bulunan şerh, ancak, taşınmazı sonradan iradi tasarruflarla kazananlara karşı ileri sürülebilir. Oysa davacı taşınmazı, önceki malikin tasarrufu sonucu değil, mahkeme kararı ile kazanmıştır. Mülkiyeti kazandıran mahkeme kararının "davalısının kabulüne" istinaden oluşturulmuş bulunması, bu karar ortadan kaldırılmadıkça, şerh lehine olan tarafa bir hak sağlamaz. Mülkiyetin davacıya geçmesinden sonra da konutta davalının oturmasının geçerli bir akdi ilişkiye dayandığı iddia edilmemiştir. Öyleyse, şerhin varlığı, taşınmazı mahkeme kararı ile iktisap eden davacının mülkiyetten kaynaklanan tasarruf yetkisini hukuki sebepten yoksun olarak sınırlandırdığından terkin edilmelidir. Bu husus nazara alınmadan isteğin reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.12.2013(Prş.)