Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1078
Karar No: 2019/1417
Karar Tarihi: 28.02.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/1078 Esas 2019/1417 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, 248 ada 6 parsel sayılı taşınmazın (kat irtifakına ayrılan 8 adet bağımsız bölümün) borçlarından dolayı icra takibi neticesinde satış aşamasına gelmesi üzerine davalının taşınmazları ihalede alarak ileride ödediği para ile yaptığı masrafların tamamının faizi ile birlikte ödenmesi koşulu ile taşınmazları tapuda kendilerine devretmesi hususunda anlaştıklarını belirtmişlerdir. Ancak davalının bu anlaşmaya uymadığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini, mümkün olmazsa bedele hükmedilmesini istemişlerdir. Davalılar ise iddiaların yersiz olduğunu savunarak, dava konusu taşınmazı kendi parası ile satın aldıklarını belirtmişlerdir.
Mahkeme davacıların iddialarını yazılı belge ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Dairece yapılan incelemede davacılar tarafından sunulan belgenin niteliği ve davalının hukuki ehliyetinin saptanması için gerekli raporların istenmemesi gibi hususlar gözardı edildiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir. Yeniden yapılan yargılama neticesinde davalının hukuki ehliyete haiz olmadığı ve dayanılan belgenin geçersiz olduğu sabit olduğundan, davacıların iddiaları geçerli bir belge ile kan
1. Hukuk Dairesi         2017/1078 E.  ,  2019/1417 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, maliki oldukları dava konusu 248 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ( kat irtifakına ayrılan 8 adet bağımsız bölümün ) borçlarından dolayı icra takibi neticesinde satış aşamasına gelmesi üzerine kız kardeşlerinin eşi olan davalı ... ile anlaşarak taşınmazları ihalede onun almasının sağlandığını, ancak ileride ödediği para ile yaptığı masrafların tamamının faizi ile birlikte ödenmesi koşulu ile taşınmazları tapuda kendilerine devretmesi hususunda anlaştıklarını, yapılan masrafları ödeyip sicil kaydını almak istediklerinde ise anlaşmazlık çıktığını, bunun üzerine 28.08.2004 tarihli belge düzenlenerek davaya konu taşınmazın alt katındaki dükkanın yaptığı masraflardan doğan alacağına karşılık ..."a verilmesi, davalının da üst katlardaki daireleri davacı ... ile ..."ye devretmesi hususunda anlaştıklarını, ancak davalının bu anlaşmaya da uymadığını ve daireleri ilgililer adına devretmediği gibi muvazaalı şekilde elinden çıkardığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini, mümkün olmazsa bedele hükmedilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, iddiların yersiz olduğunu, dava konusu taşınmazı davalı ...’ın bizzat kendi parası ile icra satışından aldığını, iddia edildiği gibi inançlı bir işlemin mevcut olmadığını, ibraz edilen 28.08.2004 tarihli belgenin bu satın alma ile ilgisinin olmadığını, davacılar ... ve ...’nin oturdukları daireleri satın almak istemleri üzerine o dönem alzheimer hastası olan davalı ... ili düzenledikleri harici satış protokolü olduğunu, para temin edilememesi üzerine de satışın gerçekleşmediğini, kaldı ki belgenin tanzim tarihinde davalı ...’ın hukuki ehliyetinin bulunmaması nedeniyle de geçersiz olduğunu, davacıların kira vermek istememeleri nedeniyle kötüniyetli dava açtıklarını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddianın yazılı delil ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Dairece; " Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre taraflar arasındaki çekişmenin inançlı işleme dayalı olduğu açıktır. Bilindiği ve 05.02.1947 tarih 20/6 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere bu tür iddialar yazılı belge ile kanıtlanır. Davacılar 28.08.2004 tarihli bir belge ibraz etmişlerdir. Ne var ki, mahkemece anılan belgenin İçtihadı Birleştirme Kararında sözü edilen belge niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmemiştir. Öte yandan,davalı ..."a 2003 yılında Alzheimer tanısı konulduğu savunulmuş ve yargılama sırasında 03.09.2012 tarihli kararla vesayet altına alınarak, eldeki dava vasisi tarafından sürdürülmüştür. Hal böyle olunca, davacı tarafça sunulan 28.08.2004 tarihli belgenin yukarıda anılan İçtihadı Birleştirme Kararında belirtilen kapsamda bir belge olup olmadığının değerlendirilmesi, düzenlendiği tarihte davalı ..."ın hukuki ehliyete sahip olup olmadığının saptanması bakımından da davalıya ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kağıtları, reçeteler vs.nin istenmesi ve 2659 sayılı Kanunun 7 ve 16.maddeleri hükümleri gereğince ... Kurumundan rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. " gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davalı ...’ın 28.08.2004 tarihinde hukuki ehliyete haiz olmadığının ... Kurumu 4. İhtisas Dairesi’nden alınan rapor ile sabit olduğu, dayanılan 28.08.2004 tarihli belgenin geçersiz olduğu ve iddianın geçerli bir belge ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.


    -KARAR-

    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 13.00 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 28/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi