1. Hukuk Dairesi 2017/1078 E. , 2019/1417 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, maliki oldukları dava konusu 248 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ( kat irtifakına ayrılan 8 adet bağımsız bölümün ) borçlarından dolayı icra takibi neticesinde satış aşamasına gelmesi üzerine kız kardeşlerinin eşi olan davalı ... ile anlaşarak taşınmazları ihalede onun almasının sağlandığını, ancak ileride ödediği para ile yaptığı masrafların tamamının faizi ile birlikte ödenmesi koşulu ile taşınmazları tapuda kendilerine devretmesi hususunda anlaştıklarını, yapılan masrafları ödeyip sicil kaydını almak istediklerinde ise anlaşmazlık çıktığını, bunun üzerine 28.08.2004 tarihli belge düzenlenerek davaya konu taşınmazın alt katındaki dükkanın yaptığı masraflardan doğan alacağına karşılık ..."a verilmesi, davalının da üst katlardaki daireleri davacı ... ile ..."ye devretmesi hususunda anlaştıklarını, ancak davalının bu anlaşmaya da uymadığını ve daireleri ilgililer adına devretmediği gibi muvazaalı şekilde elinden çıkardığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini, mümkün olmazsa bedele hükmedilmesini istemişlerdir.
Davalılar, iddiların yersiz olduğunu, dava konusu taşınmazı davalı ...’ın bizzat kendi parası ile icra satışından aldığını, iddia edildiği gibi inançlı bir işlemin mevcut olmadığını, ibraz edilen 28.08.2004 tarihli belgenin bu satın alma ile ilgisinin olmadığını, davacılar ... ve ...’nin oturdukları daireleri satın almak istemleri üzerine o dönem alzheimer hastası olan davalı ... ili düzenledikleri harici satış protokolü olduğunu, para temin edilememesi üzerine de satışın gerçekleşmediğini, kaldı ki belgenin tanzim tarihinde davalı ...’ın hukuki ehliyetinin bulunmaması nedeniyle de geçersiz olduğunu, davacıların kira vermek istememeleri nedeniyle kötüniyetli dava açtıklarını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın yazılı delil ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Dairece; " Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre taraflar arasındaki çekişmenin inançlı işleme dayalı olduğu açıktır. Bilindiği ve 05.02.1947 tarih 20/6 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere bu tür iddialar yazılı belge ile kanıtlanır. Davacılar 28.08.2004 tarihli bir belge ibraz etmişlerdir. Ne var ki, mahkemece anılan belgenin İçtihadı Birleştirme Kararında sözü edilen belge niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmemiştir. Öte yandan,davalı ..."a 2003 yılında Alzheimer tanısı konulduğu savunulmuş ve yargılama sırasında 03.09.2012 tarihli kararla vesayet altına alınarak, eldeki dava vasisi tarafından sürdürülmüştür. Hal böyle olunca, davacı tarafça sunulan 28.08.2004 tarihli belgenin yukarıda anılan İçtihadı Birleştirme Kararında belirtilen kapsamda bir belge olup olmadığının değerlendirilmesi, düzenlendiği tarihte davalı ..."ın hukuki ehliyete sahip olup olmadığının saptanması bakımından da davalıya ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kağıtları, reçeteler vs.nin istenmesi ve 2659 sayılı Kanunun 7 ve 16.maddeleri hükümleri gereğince ... Kurumundan rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. " gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davalı ...’ın 28.08.2004 tarihinde hukuki ehliyete haiz olmadığının ... Kurumu 4. İhtisas Dairesi’nden alınan rapor ile sabit olduğu, dayanılan 28.08.2004 tarihli belgenin geçersiz olduğu ve iddianın geçerli bir belge ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 13.00 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 28/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.