Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5846
Karar No: 2019/6803
Karar Tarihi: 04.11.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/5846 Esas 2019/6803 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/5846 E.  ,  2019/6803 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/01/2017 tarih ve 2015/226 E- 2017/9 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"nce verilen 01/10/2018 tarih ve 2017/1817 E- 2018/2008 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı taraf adına 42 ve 9. sınıflarda tescilli 2008 /31111 no"lu "POWER - B" ibareli markanın kullanmama nedeniyle 9.sınıfta ki emtialar yönünden kısmen iptalini talep etmiştir.
    Davalı vekili, markanın KHK kapsamında kullanıldığını, müvekkilinin BPOWER ve POWER B ibareli başka marka tescillerinden dolayı dava konusu marka iptal edilse bile davacının bu markayı kendi adına tescil ettirmesi mümkün olmadığından, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, Anayasa Mahkemesi"nin, KHK"nın 14. maddesini iptal etmesi nedeniyle marka iptal kararı verilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, 556 sayılı KHK"nın 14. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mülga 556 sayılı KHK"nın kullanmama nedeniyle markanın iptaline ilişkin 14. maddesinin, Anayasa Mahkemesi"nce iptal edilmesi ve bu iptal kararının, yargılama sırasında 06.01.2017 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle, davanın yasal dayanağının ortadan kalktığı, "esasa dair karar verilmesine yer olmadığına" değil, "davanın reddine" karar verilmesi gerektiği, bunun yanında ispat yükü kendisinde bulunan davalının dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık sürede markayı, pazar payı yaratacak ya da mevcut pazar payını koruyacak ölçüde ve ciddi biçimde kullandığını ispat edememesi nedeniyle dava tarih itibariyle davacının haklı olduğu, bu doğrultuda davanın reddi gerekirken esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-İlk derece mahkemesince 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 gün ve 2016/148 Esas ve 2016/189 Karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin dava açılışındaki haklılık durumu nazara alınarak davalıya yükletilmesine karar verilmiş; kararın istinaf edilmesiyle inceleme yapan bölge adliye mahkemesi tarafından davanın yasal dayanağı ortadan kalktığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına değil reddine karar verilmesi gerektiği ancak, yine de davanın açılış anındaki haklılık durumu gözetildiğinde yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
    6100 sayılı HMK 326/1 maddesinde “Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği” düzenlenmiş olup, somut uyuşmazlıkta olduğu gibi davanın reddine karar verilmesi durumunda yargı giderlerinin davalıdan tahsil edileceğine ilişkin ayrıksı bir düzenleme bulunmamaktadır.
    Bu durumda, dava tarihi itibariyle yürürlükteki yasal düzenlemelere güvenerek açılan ve haklı bulunan davada, dayanak yasal düzenlemenin Anayasa mahkemesince iptali nedeniyle hukuki dayanak kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğu halde İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı taraf yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin 2 no"lu bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) no"lu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının anılan taraf yararına BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04.11.2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY

    Dava, 556 sayılı KHK"nın 14 ve 42. maddelerine dayalı olarak açılan markanın kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, dayanak maddeler Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir.
    Davada uygulanacak hukuki sebebin (kanun hükmünün) Anayasa"ya aykırılığı davanın taraflarınca ileri sürülebileceği gibi mahkemede, hükmün Anayasa"ya aykırı olduğunu ileri sürerek Anayasa Mahkemesi"ne başvurabilir. Uygulanacak hükmün iptali halinde ise davacının netice-i talebini haklı kılacak bir kanun hükmü bulunmayacağından yani dava dayanaksız kalacağından bu durumda davanın konusu kalmayacağına veya karar verilemeyeceğine değil davanın reddine karar verilmesi gerekir.
    HMK"nın 326/1 maddesi gereğince ise kanunda yazılı haller dışında yargılama giderleri aleyhine hüküm verilen taraftan alınacağına ve somut uyuşmazlıkta olduğu gibi kanun hükmünün Anayasa Mahkemesince iptali nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde yargılama giderlerinin ne suretle hükmedileceğine ilişkin kanunda aykırısı bir hükümde bulunmadığa göre davanın reddiyle, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekmekle, sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi