Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/2224 Esas 2018/7159 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2224
Karar No: 2018/7159
Karar Tarihi: 21.06.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/2224 Esas 2018/7159 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2018/2224 E.  ,  2018/7159 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacılar, çocukları .... nın 20.9.2008 tarihinde rahatsızlığı nedeniyle davalılar ... ve ..."ın görev yaptıkları diğer davalı ..."ne tedavi amacıyla götürüldüğünü ve aynı gün davalı ... tarafından yapılan muayenesinde "akut bronşiyolit" teşhisi konulduğunu ve ilaç tedavisi verildiğini başkaca da bir işlem yapılmadığını, 24/09/2008 tarihinde .... nın şiddetli ağrılar çekmesi üzerine yeniden aynı merkeze götürüldüğü ve burada yapılan muayenesinde davalı ..."ın ciddi bir sorunun olmadığı gaz sancısı olduğu belirtilerek herhangi bir tedavi yapmadığını, 25.9.2008 tarihinde yüksek ateşle tekrar rahatsızlanan ... nın bu kez ... Devlet Hastanesi"ne götürüldüğünü, ancak burada yapılan tüm müdahalelere rağmen vefat ettiğini, çocuklarının ölümünün davalı doktorların kusurlu eylemleri neticesinde meydana geldiğinin ceza dosyasında alınan rapor ile tespit edildiğini ileri sürerek toplamda 250.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar, davalılar tarafından gerekli tedavinin uygulanmaması nedeniyle çocuklarının vefat ettiğini ileri sürerek manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Davacılar ile davalılar arasında vekil-müvekkil ilişkisi mevcut olup, davadaki talepler vekillerin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümleri uygulanmalı ve doğal olarak, uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, taraflar arasında tedavi hizmetine ilişkin vekalet sözleşmesi vardır. 6502 Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre taraflardan birinin tüketici olduğu vekalet sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlıkların da tüketici mahkemesinde görülmesi zorunludur. Vekalet sözleşmesi ise 28.5.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasa kapsamına alınmıştır. Ne var ki, 6502 sayılı yasanın geçici 1.maddesinde "bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalar açıldıkları mahkemede görülmeye devam eder" hükmü bulunmakta olup, eldeki dava 6502 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden önce 24.6.2011 tarihinde açılmış bulunduğundan taraflar arasındaki hukuki ilişkinin dava tarihinde yürürlükte olan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.