19. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4473 Karar No: 2020/195 Karar Tarihi: 22.01.2020
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/4473 Esas 2020/195 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na muhalefet suçundan 820 TL para cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi üzerine yapılan incelemede, suç tarihinin sahte olduğu iddia edilen sözleşmenin tarihinden itibaren 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, sanık hakkındaki kamu davası düşürülmüştür. Sanığın suçunu işlediği kanun maddeleri ise 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63/10 maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62 ve 52. maddeleridir.
19. Ceza Dairesi 2018/4473 E. , 2020/195 K.
"İçtihat Metni"
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na muhalefet suçundan sanık ..."nın anılan Kanun"un 63/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62 ve 52. maddeleri gereğince 820,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Karakoçan Asliye Ceza Mahkemesinin 08/03/2018 tarihli ve 2017/207 esas, 2018/50 sayılı kararını aleyhine Adalet Bakanlığının 18/06/2018 gün ve 94660652-105-23-7394-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/06/2018 gün ve KYB 2018-55520 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu. Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suça ilişkin olarak suç tarihinin sahte olduğu iddia edilen sözleşmenin tanzim tarihi olan 26/12/2008 tarihinden itibaren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 66/1-e. maddesi gereğince zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, suç tarihinden itibaren zamanaşımı süresini kesen bir sebep bulunmadığı böylelikle de zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Karakoçan Asliye Ceza Mahkemesinin 08/03/2018 tarihli ve 2017/207 esas, 2018/50 sayılı kararının CMK’nin 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi olduğu, suça konu abonelik sözleşmesinin düzenlendiği 26/12/2008 tarihinden itibaren zamanaşımını kesen bir işlem bulunmadığı ve 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğu anlaşıldığından sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE, 22/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.