Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2556
Karar No: 2018/7095
Karar Tarihi: 20.11.2018

Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2018/2556 Esas 2018/7095 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıklar, nitelikli yağma suçundan 6'şar kez mahkum edilmişlerdir. Ancak, polis tarafından yapılan teşhis işlemi hatalı olduğundan ve suçun faillerinin sanıklar olup olmadığı konusunda duraksama olduğundan dolayı karar bozulmuştur. Mahkeme, suçun faillerinin sanıklar olup olmadığı yönündeki tüm duraksamaların giderilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararda, polis teşhis işlemiyle ilgili 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nun Ek 6. maddesi açıklayıcı bir şekilde detaylandırılmıştır. Kararda ayrıca, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 302/2. maddesi ve fıkrası uyarınca kararın tebliğnameye kısmen aykırı olarak bozulduğu belirtilmiştir.
6. Ceza Dairesi         2018/2556 E.  ,  2018/7095 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Yağma
    HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddine

    ... 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/10/2017 gün, 2016/343 Esas ve 2017/308 Karar sayılı ilamı ile, sanıklar ..., ... ve ... hakkında, nitelikli yağma suçundan 6’şar kez verilen mahkumiyet hükümlerine karşı, sanıklar savunmanlarının CMK"nin 272 ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 05/12/2017 gün, 2017/1623 Esas ve 2017/1671 sayılı karar ile; “İstinaf başvurusunun esastan reddine” karar verildiği; anılan karara karşı, sanık ... ve savunmanı ile sanık ... tarafından usulüne uygun olarak açılan temyiz davası üzerine, temyiz dilekçelerinde hukuka aykırı olduğu ileri sürülen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular CMK"nin 288 ve 289. maddeleri kapsamında incelenip görüşüldü;

    ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin başkan ve üyelerinin isim ve soyisimleri karar başlığında gösterilmeyerek CMK"nin 232. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendine aykırı davranılması kanuna aykırı ise de, bu hususun yerinde eklenerek giderilmesi olanaklı görüldüğünden, bozma nedeni yapılmamıştır.

    Ancak;

    1- Sanıkların her bir mağdura yönelik yağma eylemleri nedeniyle denetime olanak sağlayacak biçimde ayrı ayrı uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, infazda duraksamalara neden olacak şekilde toplu uygulamaya yer verilerek CMK"nin 232. maddesine aykırı davranılması,

    2- Kabule göre de;
    Ceza yargılaması hukukumuzda teşhise ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta olup, bu konu ilk kez 02.06.2007 gün ve 5681 sayılı Kanunun 5. maddesiyle 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun Ek 6. maddesinde yapılan değişiklikle mevzuatımıza girmiş, anılan maddede teşhis işleminin ne şekilde yapılacağı;

    "Polis, olaydaki failin gözaltına alınan şüpheli ile aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi bakımından zorunlu olması halinde, Cumhuriyet Savcısının talimatıyla işleme başlanmadan önce teşhiste bulunacak kişinin faili tarif eden beyanları tutanağa bağlanır.

    Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin birden fazla ve aynı cinsten olması, aralarında yaş, boy, ağırlık, giyinme gibi görünüşe ilişkin hususlarda benzerlik bulunması gerekir. Teşhis için gerekli olması halinde şüphelinin görünüşü ile ilgili gerekli değişiklikler yapılabilir. Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin her birinde teşhis sırasında bir numara bulundurulur.

    Teşhiste bulunan kişi ile teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin birbirini görmemesi gerekir.

    Teşhis işlemi en az iki kez tekrarlanır ve teşhiste bulunması istenen kişiye şüphelinin teşhis edilecek kişiler arasında yer almıyor olabileceği hatırlatılır.

    Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin, bu işlem sırasında birlikte fotoğrafları çekilerek veya görüntüleri kayda alınarak, soruşturma dosyasına konur.

    Şüphelinin fotoğrafı üzerinden de teşhis yaptırılabilir. Ancak tek bir fotoğraf veya aynı kişinin farklı fotoğrafları üzerinden teşhis yaptırılamaz. Değişik kişilerin fotoğraflarının aynı büyüklük ve özellikte olmaları gerekir.

    Teşhis işlemi tutanağa bağlanır" şeklinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

    Bu açıklamalar ışığında;

    Esenyurt Asayiş Büro Amirliği görevlilerince Esenyurt ve Avcılar ilçelerinde benzer yağma suçları nedeniyle yürütülen soruşturma kapsamında yakalanan sanıkların, polis merkezine getirildiklerinde, anılan soruşturma konusu olayların yakınanları olan bir kısım Suriye uyruklu şahıslar tarafından sanıkların fotoğraflarının çekilip, Suriye uyruklu şahısların kendi aralarında kullandıkları internet sistemine gönderdikleri, sistemi kullanan yakınanlar ... ve ... tarafından tanındıkları, bir süre sonra polis memurları tarafından teşhis için çağırılmaları üzerine, polis merkezine giden yakınanların, dosya arasında bulunan ve 31.08.2016 saat; 12.00 itibariyle düzenlendiği anlaşılan “fotograf teşhis tutanağı”na göre; “şüphelilere ait resimler whatsap üzerinden temin edilerek” kendilerine gösterilen fotoğraflardan, her üç sanığı da teşhis ettikleri;

    İlk derece mahkemesince, “Tüm araştırmalara rağmen adreslerinin tespit edilemedikleri ve yabancı uyruklu oldukları, kayıtlı adreslerinde bulunmadıkları, bu nedenle dosyanın sürüncemede kalmaması amacıyla, 26.07.2016 tarihli olayın mağdurları olan ... ve ..., beyanlarının alınmasından vazgeçilmesine ve mağdurların hazırlıkta alınan beyanlarının okunulmasıyla yetinilmesine karar verildiği,

    Sanıkların ise tüm aşamalarda, üzerlerine atılı yağma suçunu işlemediklerini beyan ile teşhis işleminin de usulsüz olduğunu savundukları dikkate alındığında;

    Tamamı sözlü yargılamadan oluşan dosyada, sanıkların aşamalarda değişmeyen savunmaları ile mağdurların, whatsap ortamından temin edilip kendilerine gösterilen fotograflardan sanıkları teşhis etmelerine karşın, yargılamanın hiçbir aşamasında sanıklarla bir arada bulunmadıkları hususunda ortaya çıkardığı duraksamalı halin, adil yargılama ve hak ihlaline neden olmayacak şekilde giderilmesi zorunluluğu dikkate alındığında,

    Öncelikle;

    Suriye uyruklu mağdurların ülke dışına çıkıp çıkmadıkları, yurt dışına çıkış yaptıklarının tespit edilememesi durumunda, bulundukları adreslerin, gerektiğinde İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Kurumu gibi devlet kurumlarından sorulup araştırılarak, saptandıktan sonra mümkünse mağdurlar duruşmada bulundurulup, sanıklar kendilerine gösterilerek olayın failleri olup olmadıklarının sorulması ve mağdurların olay sonrasında verdiği eşgal bilgilerine göre, bunların sanıklarla örtüşen niteliğe sahip olup olmadığının, mahkeme heyetince izlenip denetime olanak verilecek şekilde tutanaklara yansıtılmasından sonra, sonucuna göre suçun faillerinin sanıklar olup olmadığı yönündeki tüm duruksamaların giderilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik soruşturma ile yetinilip yargılamaya devamla yerinde ve yeterli olmayan gerekçelerle, bu eylem yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması,

    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanı ile sanık ..."ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 05/12/2017 gün, 2017/1623 Esas ve 2017/1671 Karar sayılı "Esastan red" hükmünün, 5271 sayılı CMK"nin 302/2. madde ve fıkrası uyarınca tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 20/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi