5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/10517 Karar No: 2018/2867 Karar Tarihi: 16.04.2018
Tefecilik - yalan tanıklık - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/10517 Esas 2018/2867 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık hakkında tefecilik suçlaması ve yalan tanıklık suçlamasıyla dava açılmıştır. Ancak, mahkeme sanığın beraatine karar vermiştir. Tefecilik suçunun oluşması için kazanç amacıyla ödünç para verme eyleminin yeterli olduğu, fakat birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin aranmayacağı ve yakın ilişkisi olmayan kişilere yüksek miktarda para verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmayacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, sanık hakkında kolluk kuvvetlerince araştırma yapılması, vergi inceleme raporu düzenletilmesi ve takip dosyalarının tespiti ile tanığın dinlenilmesinin gerektiği vurgulanmıştır. Yalan tanıklık suçunun ise tefecilik eyleminin sonucuna bağlı olduğu belirtilmiştir. Karar, temyiz edilmiş ve temyiz kabul edilmiştir. Kanun maddeleri ise TCK'nın 241, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve CMUK'un 310/1, 317 ve 321 maddeleridir.
5. Ceza Dairesi 2014/10517 E. , 2018/2867 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik, yalan tanıklık HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Katılan Hazine vekilinin, 07/03/2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü 1412 sayılı CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 15/03/2013 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, süresinde yapılmayan temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, incelemenin katılan ... vekilinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli şekilde faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması; bu bağlamda, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından sanık ... hakkında tefecilik yapıp yapmadığına dair kolluk marifetiyle araştırma yaptırılması ve gerektiğinde ilgili vergi dairesine yazı yazılarak bu konuda vergi inceleme raporu düzenlettirilmesi, sanık ..."nin alacaklı olduğu icra takip dosyalarının tespiti ile varsa takip borçlularının tanık sıfatıyla dinlenilmesi, yalan tanıklık suçunun tefecilik eyleminin sonucuna bağlı olduğu da dikkate alınarak dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması,Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.