12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13354 Karar No: 2020/224 Karar Tarihi: 08.01.2020
Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13354 Esas 2020/224 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın taksirle öldürme suçundan mahkum olduğu karar temyiz edilmiştir. Olayda, sanığın okul servis minibüsüyle seyir halindeyken ani fren yapması sonucu öğrencilerden biri beyin kanamasından hayatını kaybetmiştir. İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporuna göre öğrencinin ölümü konjenital arteriovenöz malformasyon (beyin damar patalojisi) sebebiyle gerçekleşmiştir ve sanık tali kusurlu bulunmuştur. Ancak mahkeme hükümden kanuna aykırı bir şekilde bilinçli taksir hükümlerini uygulamıştır ve bu nedenle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK'nın 85/1 (taksirle öldürme), 22/3 (cezanın indirilmesi sebepleri), 62 (taksirle işlenen suçların cezası), 53/6 (cezada indirim).
12. Ceza Dairesi 2019/13354 E. , 2020/224 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç :Taksirle öldürme Hüküm : TCK"nın 85/1, 22/3, 62, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay günü saat 14:40 sıralarında sanık sürücü ..."un idaresindeki okul servis minibüsü ile meskun mahalde, 12 metre genişliğinde, kuru zeminli, bölünmüş yolda seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde, seyir istikametine göre solunda bulunan araç depolama bölümünden gelerek kavşağa giren plakası belirsiz bir araca çarpmamak üzere ani fren tatbik ettiğinde, idaresindeki araçta yolculuk yapmakta olan emniyet kemeri takılı olmayan öğrencilerin bir kısmının orta boşluğa düştüğü, bir kısmının ise ön tarafında bulunan koltuğa çarptığı, sanığın kimliği belirsiz sürücü ile bir süre tartıştıktan sonra herhangi bir çarpışma da olmaması sebebiyle anlaşmaya vararak minibüse geldikleri ve her iki sürücünün öğrencilere yaralanan olup olmadığını sordukları, öğrencilerin yaralanmadıklarını söylemeleri ve görünüş itibariyle bir sıkıntının olmadığının görülmesi üzerine sürücülerin olay mahallinden ayrıldıkları ve sanığın öğrencileri evlerine bıraktığı, sonrasında sanığın aracında bulanan ve ani fren sırasında kafasını ön koltuğun demir parçasına çarpan 13 yaşındaki ..."in evde rahatsızlandığı ve ailesi tarafından hastaneye götürüldüğü, beyin kanaması geçindiği anlaşılan ..."in aralıksız tedavisine rağmen 05/12/2009 tarihinde beyin kanamasına bağlı olarak vefat ettiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. İhtisas Kurulunun 28/03/2012 tarihli ve 1130 sayılı raporunda "Ölenin otopsi bulguları ve tıbbi belgelere göre kendinde konjenital (doğumsal) arteriovenöz malformasyon (beyin damar patalojisi) olduğu ve tıbbi belgelere göre ..."in ölümünün bu malformasyonuna bağlı beyin kanaması sonucunda meydana geldiği ve ölüme neden olan beyin kanamasının kişinin kendisinde mevcut bulunan hastalığın kazanın etkisiyle kanayarak aktif hale geldiği dikkate alındığında 20/11/2009 tarihindeki kaza ile kişinin ölümü arasında illiyet bağının bulunduğunun" bildirildiği olayda; sanığın meydana gelen olay sebebiyle tali kusurlu olduğuna ilişkin mahkeme kabulü yerinde görülmekle yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusura, mahalli Cumhuriyet savcısının ise sanığın eyleminin kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçu kapsamında olduğu yönündeki temyiz itirazlarının reddine ancak; Sanık hakkında kurulan hükümde koşulları oluşmadığı halde hatalı gerekçe ile bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.