5809 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34444 Esas 2020/192 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/34444
Karar No: 2020/192
Karar Tarihi: 22.01.2020

5809 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34444 Esas 2020/192 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık 5809 Sayılı Kanun'a aykırılık suçundan mahkum edildi. Mahkeme tarafından verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Ceza Genel Kurulu, mahkumiyete ek olarak güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi halinde hükümün temyiz edilebileceğine karar verdi. Dosya incelendiğinde, suç tarihi itibariyle davanın zamanaşımına uğradığı ve bu nedenle hükmün bozulması gerektiği tespit edildi. Ancak, bozulma yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kamu davasının düşürülmesine karar verildi. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 5809 Sayılı Kanun, 6217 Sayılı Kanun'un 26. maddesi, 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 67. maddeleri, 1412 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2019/34444 E.  ,  2020/192 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Temyiz İsteminin Reddi (Mahkumiyet)

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre, her ne kadar tayin edilen adli para cezası tür ve miktarı itibariyle, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde gereğince kesin nitelikte ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/12/2010 tarih, 2010/10-230 Esas ve 2010/264 Karar sayılı ilamı gereğince mahkûmiyete ek olarak güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi halinde hükmün temyizi kabil olduğu kabul edilmekle temyiz talebinin reddine yönelik 03/04/2015 tarihli ek karar kaldırılarak, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluşturduğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelenmede;
    Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, suç tarihi olan 25/09/2007 tarihinden inceleme tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımının gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK"nin 322. maddesinin verdiği yetkiyle, 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE, 22/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.