3. Hukuk Dairesi 2020/3206 E. , 2020/4490 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının davacı ... vekilince murafaa talepli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Murafaa için belirlenen günde duruşmalı temyiz eden davacı ... vekili avukat ... ile davalı ... vekili avukat ... geldi. Hazır olan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra kararın açıklanması başka güne bırakıldı. Yapılan incelemede temyiz dilekçesinin süresinde verildiğinin anlaşılması üzerine, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Davacı,davalının avukat olarak vekilliğini üstlendiğini, 18/06/2010 tarihinde İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/104 esas sayılı dosyasında ‘’tarafına ait menkul eşyaların aynen iadesi, bu mümkün değilse bedelinin ödenmesi’’ talebini içeren davayı açtığını, açılan davanın reddinden sonra davalıyı azlettiğini, aleyhe sonuçlanan mahkeme kararı için başka bir avukat vasıtasıyla kanun yollarına başvurulduğunu, nihayetinde karar düzeltme aşamasında kararın lehine bozulduğunu, yerel mahkemece bozmaya uyulduktan sonra sonuç itibariyle 53 adet tablo ve 9 adet antika eşya ve halılarda oluşan menkul eşyanın aynen iadesine, bu mümkün olmazsa 2.598.000 USD"nin ödenmesine hükmedildiğini, bu kararın da Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 09/07/2014 tarihli ve 2014/14508 esas 2014/23250 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğini, davalının davayı açarken aynen iadenin mümkün olmaması ihtimali için bedel talebini yaparken faiz talep etmediğini, bu sebeple davanın açılmış olduğu 18/06/2010 tarihi ile kararın verildiği 28/01/2014 tarihi arasındaki yaklaşık 3 yıl 7 aylık dönem için faiz kaybı oluştuğunu, buna da davalı avukatın mesleki özen borcuna aykırı kusurlu davranışının yol açtığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun yerleşik kararları uyarınca avukatın uzmanlığın gerektirdiği bütün imkanları kullanması gerektiğini, görevini en yüksek özen ve sadakatle yerine getirmek zorunda olduğunu beyan ederek; davalının ihmali sonucunda oluşan zararın şimdilik 200.000,00 USD karşılığındaki kısmının yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine, karar verilmiş, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18.Hukuk Dairesi"nce de; ""HMK m. 353/1-b-1 hükmü uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, " karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18.Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.540,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, 21/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.