9. Hukuk Dairesi 2012/26349 E. , 2013/15909 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin davalı işverene sözleşmede kararlaştırılan cezai şart hükmünün geçersiz olması nedeni ile borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı işveren ile davacı arasında bir yıl süreli Belirli Süreli iş sözleşmesi imzalandığını ve fiilen uygulandığını, daha sonra taahhütname ile bu sürenin 24 ay asgari süreye çıkarıldığını davacının 06.06.2011 tarihinde kendi isteğiyle işten ayrıldığını, sözleşme ile kararlaştırılıp olan cezai şart tutarının işverence davacıdan yazılı olarak talep edilerek muaccel hale getirildiğini, oysa davacı ile yapılan iş sözleşmesinin belirsiz süreli hale geldiğini, cezai şarta ilişkin hükmün geçersiz olduğunu, ayrıca cezai şartın denk olmadığını, 25/II ve 18-21. Maddelerden söz edilmesine rağmen, 24. Maddeden sözedilmediğini belirterek, davacının davalıya cezai şart borcunun bulunmadığının tespitine bu talep kabul edilmez ise öngörülen ceza şart miktarının önemli derecede tenziline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinin asgari süreli iş sözleşmesi olup yerleşik Yargıtay Kararlarına göre, asgari süreli iş sözleşmesi gereği kararlaştırılan cezai şartın hukuken geçerli ve talep edilebilir nitelikte olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı ile davalı arasında sözleşmenin eki olan taahhütnameye göre asgari süreli olduğu, sözleşmede cezai şartın karşılıklı olarak düzenlendiği ve geçerli olduğu, ancak çalışılan ve çalışılmayan süreye göre oranlanarak ve takdiri yapılan indirim sonucu davacının kısmen borçlu olduğu, ayrıca % 5 gecikme faizi isteminin de yasal olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin temyizine gelince;
4857 Sayılı İş Yasasında cezai şarta ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Cezai Şart, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 158-161, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun179-180 maddelerinde düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK.’un 420. Maddesinde de hizmet sözleşmelerine sadece işçi alyehine konulan ceza koşulunun geçersiz olduğu belirtilmiştir. Genel hüküm niteliğinde olması sebebiyle Borçlar Kanunu dışındaki uyuşmazlıklar bakımında da bu hükümler uygulanmamaktadır. İşçi lehinde tek taraflı ceza koşulu içeren sözleşme hükümleri geçerlidir. Bunun yanında ceza koşulunun özellikle işveren lehine geçerli olabilmesi için karşılıklı olması ve eşit koşulları taşıması, denk olması gerekir.
Somut uyumazlıkta hükme esas alınan taraflar arasındaki ceza koşulunu içeren sözleşmenin eki niteliğinde taahhütname incelendiğinde, işçi açısından 24 ay tam olmadan istifa etmesi veya hizmet sözleşmesinin İş Kanunu’nun 25/II maddesi gereği feshi halinde, işveren açısından ise İş Kanunu’nun 25/II. maddesindeki şartlardan birinin gerçekleşmesi hali müstesna olmak üzere feshedilmesi halinde cezai şart ödenmesi öngörülmüştür. Kurala göre cezai şart tazminatı ödemesi işverenin haklı feshi için kendisi lehine düzenlenmişken, işçinin haklı nedenle feshi halinde işverenin cezai şart tazminatı ödeyeceğine dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Cezai şartın işveren lehine ve işçi aleyhine olması nedeni ile geçersiz olduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı gerekçe ile ... 3. İş Mahkemesi tarafından cezai şartın davacı işçi açısından geçersizliğine ve davacının borçlu olmadığına dair verilen 16.02.2012 gün ve 2011/659 Esas, 2012/59 Karar Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2012/6347-27583 sayılı ilamı ile onanmış ve kesinleşmiştir. Taraflar arasında sözleşmede düzenlenen cezai şart davacı açısından geçersiz olduğundan davanın tamamen kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Diğer taraftan gerekçede çalışılan ve çalışılmayan süreye oranlandığı belirtilmesine ve çalışılan süre olan 23 ay 7 güne göre cezai şart tazminatı 385,50 TL olduğu halde, 2.413,67 TL olarak kabul edilmesi de isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.