5. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/12918 Karar No: 2017/16653 Karar Tarihi: 21.06.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/12918 Esas 2017/16653 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2017/12918 E. , 2017/16653 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki ... Köyü 878 parsel sayılı taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Somut emsal olarak incelenen taşınmaz imar parseli, dava konusu taşınmaz ise kadastral parsel olmasına rağmen, tespit edilen bedelden imar düzenleme ortaklık payı indirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydından; ... ve ... lehine irtifak hakkı tescil edildiği anlaşılmakla, taşınmaz üzerindeki eski irtifak hakkı nedeniyle oluşacak değer düşüklüğünün hesaplamada dikkate alınması için bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması, 3-Tespit edilen bedelden acele kamulaştırmada ödenen bedelin mahsubuyla fark bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 28.05.2014 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği halde, faiz başlangıç tarihi hüküm fıkrasında açıkça gösterilemeyerek infazda tereddüte yol açılması, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.