11. Hukuk Dairesi 2019/3896 E. , 2019/6797 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 09/05/2017 tarih ve 2015/1011-2017/353 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl davada davacılar ..., ... ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilleri tarafından, davalı şirketin sermaye artırımına ilişkin 13.09.2012 tarihli yönetim kurulu kararının Kanun hükümlerine, dürüstlük kuralına, ortaklar arasında eşitlik prensibine ve şirket ana sözleşmesine aykırı olduğunu ileri sürerek iptali talep edilmiştir.
Davalı vekili, anılan sermaye artırımı kararında hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, SPK tarafından davaya konu sermaye arttırım kararının olumsuz karşılanarak işlemden kaldırıldığı ve böylece davanın konusuz kaldığı, bozma ilamı doğrultusunda dava konusu sermaye arttırım kararının dava tarihi itibariyle yerinde olup olmadığının tespiti açısından içerisinde SPK uzmanının da bulunduğu 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor tanzimi için bilirkişi incelemesi yaptırılmak istendiği ve davayı takip eden davacılara usulüne uygun olarak kesin mehil verildiği, sonuçları ihtar edilen kesin mehile rağmen bilirkişi ücretinin yatırılmadığı ve davacıların bilirkişi incelemesinden vazgeçmiş sayıldıkları, sermaye arttırım başvurusunun SPK tarafından olumsuz karşılanmış olmasının tek başına davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğinin kabulü için yeterli olmayacağı, asıl ve birleşen davada davacıların mevcut dosya durumu itibariyle davanın açıldığı tarihte davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği iddialarını ispatlayamadıkları, davayı takip etmeyen davacıların ise süresinde davayı yenilemedikleri gerekçesiyle, asıl davayı takip eden davacılar ... ve ...’nun davalarının ve birleşen davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacılar açısından dosya işlemden kaldırılıp yasal süre içerisinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına, esas ve birleşen dava açısından davalının dava tarihi itibariyle davanın açılmasına sebebiyet verdiği kanıtlanamadığından yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacılar ..., ... vekili ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacılar ..., ... ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacılar ..., ... ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacılar ..., ... ve birleşen davada davacıdan ayrı ayrı alınmasına, 04/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.