5809 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34278 Esas 2020/190 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/34278
Karar No: 2020/190
Karar Tarihi: 22.01.2020

5809 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34278 Esas 2020/190 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir şahsa 5809 sayılı Kanuna aykırılık suçlamasıyla açılan davada beraat kararı vermiştir. Sanık duruşmaya katılmamış olsa da, davetiye usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş ve duruşma yapılmıştır. Kararda yazım hatası bulunmasına rağmen bu husus yerinde düzeltilebilir kabul edilmiştir. Mahkemenin kararı vicdani kanıya dayanmaktadır ve temyiz davası reddedilmiştir. Sanık üzerine atılı suçun, sadece adli para cezasını gerektiren suçlar arasında bulunması sebebiyle kanun maddeleri 56/4 ve 63/10 dikkate alınmıştır. Ayrıca, 5271 sayılı CMK’nin 195. ve 217. maddeleri duruşmanın yapılmasına ve kararın onanmasına yönelik hükümler içermektedir.
19. Ceza Dairesi         2019/34278 E.  ,  2020/190 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    5271 sayılı CMK"nin "Sanığın yokluğunda duruşma" başlıklı 195. maddesi; " (1) Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır." hükmünü amirdir.
    Sanığın üzerine atılı 5809 sayılı Kanun"un 56/4. maddesi göndermesiyle 63/10. maddesine aykırılık suçunun alt ve üst sınırı itibariyle sadece adli para cezasını gerektiren suçlardan olması ve sanığa gönderilen içerisinde iddianamenin yer aldığı, üzerinde "gelmediği takdirde yokluğunda yargılamaya devam edileceği" ihtaratı yazılı davetiyenin usulüne uygun tebliğ edilmiş olması karşısında tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihi, abonelik sözleşmesinin düzenleme tarihi olan 12/06/2014 yerine 10/08/2014 şeklinde yazılmışsa da, bu husus mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
    5271 sayılı CMK’nin 217. madde hükmü gözetildiğinde, Mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 22/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.