Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6747
Karar No: 2019/1419
Karar Tarihi: 19.02.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6747 Esas 2019/1419 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, davalı tarafından kendisine satış vaadi sözleşmesi yapılan 18 adet taşınmazın davalı adına kayıtlı payının iptali ve kendisi adına tescilini istemiştir. Mahkeme, dava konusu 101 ada 5 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın ayrı bir esasa kaydedilmesi sonrası diğer 17 adet parselle ilgili davanın kabulüne karar vermiştir. Temyizde, davalı vekilinin itirazları reddedilirken, davacı vekilinin itirazı kabul edilmiş ve mahkemenin hükmü bozulmuştur. 6100 sayılı HMK'nin 308 ve takip eden maddelerine göre, hüküm kabulünün kayıtsız ve şartsız olması, hüküm doğurması ve tarafların muvafakatine bağlı olmaması gerektiği ifade edilmiştir. Yazının sonunda bahsi geçen HMK maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
14. Hukuk Dairesi         2016/6747 E.  ,  2019/1419 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.07.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalının 15.09.1999 tarihli ... 4. Noterliği"nin 8396 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesiyle dava konusu 18 adet taşınmazda bulunan hissesini davacıya satmayı vadettiğini, satış bedelinin peşin olarak ödendiğini ileri sürerek dava konusu 18 adet taşınmazdaki davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu 101 ada 5 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi sonrası dava konusu 17 adet parsel açısından davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    6100 sayılı HMK"nin 308 vd. maddelerinde; Kabulün, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesi olduğu, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurduğu, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı, kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı, kısmen kabulde, kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerektiği, kabulün, kayıtsız ve şartsız olması gerektiği, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı düzenlenmiştir.
    Mahkemece, davalı vekilinin cevap dilekçesinde dava konusu edilen taşınmazlarda sadece mirasbırakan ..."ndan davalıya miras yoluyla intikal eden payın, satış vaadi sözleşmesine konu edildiği, ..."nun kendisinden önce ölmüş kardeşi ..."ndan mirasbırakan ..."na, onun ölümü ile de davalıya intikal eden payın satış vaadi sözleşmesine konu edilmediği, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmemesi halinde mirasbırakan ..."ndan davalıya intikal eden taşınmazdaki paylar yönünden açılan davaya bir diyeceğinin olmadığı yönündeki beyanı kısmi kabul olarak değerlendirilerek vekalet ücreti takdirinde ve alınacak harcın hesabında davanın kısmen kabulü doğrultusunda hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de; dava konusu taşınmazlarda pay sahibi ..."nun, 1954 yılında ölmesi sonucu tarafların mirasbırakanı ..."nun, dava konusu taşınmazlardaki ..."ya ait paylara ilişkin mülkiyet hakkına ..."nın ölümü tarihinde mirasçı olarak sahip olduğu, tarafların mirasbırakanı ..."nun ise; taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmadan önce 1996 tarihinde öldüğü, taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinde satış vaadinde bulunan davalının "murisi ... ve ..."nun vefatı nedeniyle kendisine intikal eden veya intikali lazım gelen dava konusu taşınmazlardaki paylarının" satışı vaadinde bulunulduğuna göre ve satış vaadi sözleşmesi yapıldığı esnada ..."nun taşınmazlarda ..."dan miras yoluyla kendisine intikali lazım gelen paylar üzerinde de mülkiyet hakkı bulunduğu gözetildiğinde davalının mirasbırakan ..."ndan davalıya intikal eden taşınmazlardaki paylar yönünden açılan davaya bir diyeceğinin olmadığı yönündeki beyanının kısmi kabul olarak değerlendirilemeyeceği, zira yukarıda anlatıldığı üzere satış vaadi sözleşmesi akdedildiği esnada davalının taşınmazlardaki payının, ..."dan miras yoluyla ..."na intikali lazım gelen paylarını da kapsadığı anlaşıldığından mahkemece harca esas değer üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi ve bu değer üzerinden karar ve ilam harcı alınması gerektiği düşünülmeksizin yazılı olduğu şekilde vekalet ücreti ile karar ve ilam harcı takdiri doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi