Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/34448
Karar No: 2020/188
Karar Tarihi: 22.01.2020

Özel Bölgede Sahtecilik - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34448 Esas 2020/188 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, özel bölgede sahtecilik suçundan yargılanmış ve yerel mahkeme tarafından beraat kararı verilmiştir. Ancak, katılanın temyiz başvurusu nedeniyle dosya incelenmiş ve yapılan inceleme sonucunda suçun maddi unsurlarının gerçekleştiği tespit edildiği için karar bozulmuştur. Suç, 5809 sayılı Kanun'un 56. maddesi ve 19.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun'da düzenlenmiştir. 6518 sayılı Kanun ile birlikte, yargılamaya konu \"özel evrakta sahtecilik\" suçunun kapsamı, özel Kanun'un yürürlüğe girmesiyle daraltılmış ve suçun özel bir işleniş şekli olan \"kişinin rızası dışında abonelik sözleşmesi (işlemi) yapma\" eylemi tanımlanmıştır. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nin \"zaman bakımından uygulama\" başlıklı 7/2. maddesi gereği, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.
19. Ceza Dairesi         2019/34448 E.  ,  2020/188 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel Bölgede Sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine 11/01/2011 tarih ve 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen "bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır" hükmü karşısında katılanın MERNİS adresine doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca gerekçeli karar tebliğinin usule aykırı olduğunun anlaşılması karşısında öğrenme üzerine gerçekleştirilen temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    5809 sayılı Kanun"un 56. maddesine, 19.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun"la eklenen 4. fıkra ile "kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi veya işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemini yapmak veya yaptırmak" eylemi, özel kanunla düzenleme altına alınmış ve adı geçen Kanun"un 63/10. Maddesi gereği elli günden yüz güne kadar adli para cezası gerektiren bir suç olarak tanımlanmıştır. 6518 sayılı Kanun ile birlikte, yargılamaya konu "özel evrakta sahtecilik" suçunun kapsamı, özel Kanun"un yürürlüğe girmesiyle daraltılmış ve suçun özel bir işleniş şekli olan "kişinin rızası dışında abonelik sözleşmesi (işlemi) yapma" eylemi tanımlanmıştır.
    5237 sayılı TCK"nin "zaman bakımından uygulama" başlıklı 7/2. maddesi ise, "...Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur..." hükmünü amirdir.
    Yapılan açıklamalar ışığında;
    5809 sayılı kanunun "cezai hükümler" başlıklı 63/10 maddesinde; 19.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6518 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonucu, suçun maddi unsuru "...fıkralarına aykırı hareket ederek bu işi bizzat yapanlar..." şeklinde tanımlanmaktadır. Adı geçen maddede yazılı "...bu işi..." deyiminden kastın, suçun unsurlarını oluşturan seçimlik hareketleri nitelemek olduğu, madde metninde atıfta bulunulan fıkralardan biri olan 5809 sayılı yasanın 56. maddesinin 4. fıkrasında yazılı seçimlik hareketlerin "...kişinin bilgisi veya rızası dışında; abonelik tesisi veya işlemi, elektronik kimlik bilgisini haiz cihaz kayıt işlemi, yapmak ve yaptırmak veya bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlemek, usule uygun düzenlenen bir evrakta değişiklik yapmak veya kullanmak..." seçimlik hareketleri olduğu anlaşılmaktadır.
    Sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir.
    Turkcell A.Ş. tarafından dosyaya sunulan 27/12/2013 tarihli yazısı uyarınca, suça konu sözleşmeyi yapan Express İletişim isimli bayiinin suç tarihindeki yetkilisi olduğunu anlaşılan sanığın, şikayetçinin rızası dışında oluşturulan sözleşmeyi işleme koyarak hattın açılmasını sağlamak suretiyle 5809 sayılı Kanunda sayılan abonelik işlemi yapmak veya yaptırmak eyleminin sabit olması karşısında, mahkemece sanığın mahkumiyeti yerine abonelik işlemlerinin Express İletişim tarafından yapıldığına dair kaşe ve abone imzası dışında bir imza ihtiva etmeyen sözleşme üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak neticede abone kısmındaki imzanın sanığa ait olmadığı gerekçesiyle sanık hakkında yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı ve katılanın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi