Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2021/18255
Karar No: 2021/2943
Karar Tarihi: 28.09.2021

Danıştay 2. Daire 2021/18255 Esas 2021/2943 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/18255
Karar No : 2021/2943

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Mak. Sanayi A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF(DAVALILAR) : 1) ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2) ... Valiliği
... Büyükşehir Belediyesi
VEKİLİ : Av. ...
MÜDAHİL (DAVALI) : ... Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... günlü, E: ..., K: ... sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı şirket tarafından, kum-çakıl-eleme-yıkama ve kırma tesisleri ile şantiye binasının yıkım işleminin iptali istemiyle açılan davanın şirket lehine sonuçlanması nedeniyle kesinleşmiş yargı kararı doğrultusunda bahsi geçen işlem nedeniyle uğradığı zararın karşılanması istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddi işleminin; davacı şirketin işletmesini kullanamaması nedeniyle uğradığı müsbet zararın da karşılanması gerektiği, sözü edilen işlem nedeniyle siparişlerinin geciktiği ve ticari itibarının zedelendiği ve hukuka aykırı olduğu iddia edilerek iptali ile ıslah edilmek üzere toplamda 10.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi zararın davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazmini istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen ... günlü, E: ..., K:... sayılı kararda; davacı şirkete ait Antalya Merkez ... mevkiindeki ... parsel sayılı taşınmazda bulunduğu belirtilen kum-çakıl-eleme-yıkama ve kırma tesisleri ile şantiye binası ile ilgili olarak Antalya Valiliğinin yazısı doğrultusunda Konyaaltı Belediye Başkanlığı tarafından başlatılan yıkım işleminin iptali istemiyle açılan davada nihai olarak ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ... ve ... sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, ve anılan kararın Danıştay 17. Dairesi'nin 04/05/2015 tarihli E:2015/5532 ve K:2015/1721 sayılı kararı ile onandığı ve 22/01/2016 tarihi itibariyle davacı şirkete tebliğ edildiği ve 26/03/2004 tarihinde de yıkım zaptının düzenlendiği anlaşıldığından, davacı şirket tarafından yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içerisinde dava açması ya da davalı idarelere bu süre içinde yapacağı başvurunun 60 gün içerisinde reddedilmesi halinde, ret işleminin kendisine tebliğinden itibaren ya da başvuruya 60 gün içerisinde cevap vermemek suretiyle zımnen reddedilmiş sayıldığı 60. günden itibaren kalan süre içerisinde dava açması gerekirken bu süreler geçirildikten sonra 28/12/2017 tarihinde 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında idareye başvuru yaptığı görüldüğünden 02/04/2018 tarihinde açılan işbu davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Kanunun 14/3-e ve 15/1-b maddeleri uyarınca davanın süre aşımı nedeniyle reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararı hukuk ve usule uygun bulunarak istinaf isteminin reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Davacı tarafından, istinaf başvurusunun reddine ilişkin olarak verilen kesin kararın temyiz edilmesi üzerine; ... Bölge İdare Mahkemesinin ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararı ile temyiz isteminin incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle, yedi (7) gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 2577 sayılı Kanun'un 48. maddesinin 6. fıkrası uyarınca temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davayı fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak ileride ıslah edilmek üzere 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi olmak üzere 110.000,00 TL lik belirsiz alacak davası açtıklarını, istinaf mahkemesince kararın kesin olduğu yönünde hüküm kurulmuş ise de, kararın temyiz yolu açık olmak üzere verilmesi gerektiği, mahkeme kararının uygulanmamış olması nedeniyle mülkiyet haklarının ihlaline sebebiyet verildiği, davanın süresinde olduğu, mülkiyet hakkında 10 yıllık zamanaşımı süresi olduğu ve temyiz isteminin reddi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

... VALİLİĞİNİN TEMYİZE CEVABI : Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının kesin olduğu belirtilerek davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca ilk incelemeyle görevli Tetkik Hâkimi ...'nın açıklamaları dinlenildikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... günlü, E: ..., K: ... sayılı temyiz isteminin reddi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, mahkeme tarafından Dairemiz kararının bir örneği ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmek üzere dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 28/09/2021 tarihinde gerekçe yönünden oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Temyiz başlıklı 46. maddesinin birinci fıkrasında, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir" kuralı yer almış, maddenin devamında, "temyiz edilebilecek kararlar"; "açılan davanın konusu" esas alınarak belirlenmiş, aynı fıkranın (b) bendinde, "Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar" da verilen kararların, temyiz edilebileceği kurala bağlanmış;
2577 sayılı Kanun'un Ek 1. Maddesinde; " Bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almıştır.
2577 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan maddelerinden, konusu belli bir para olan " idari işlem" hakkında açılan davalarda verilen kararlardan hangisinin, 2577 sayılı Kanun'un 46/1-(b) maddesi uyarınca temyize tabi olup olmadığının; açılan davalardaki iptali istenilen " işlemin konusu miktar"a göre yapılacağı hükme bağlandığından; bu husustaki değerlendirmenin de davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan dava değeri esas alınarak yapılması gerekmektedir.
Aksi uygulamanın, 2577 sayılı Kanun'da belirtilen parasal sınırların yıl itibariyle yeniden değerleme oranında arttırıldığından, davanın açılmasından sonraki yargılama sürecine göre kararın temyiz edilebilme durumunun değişmesi nedeniyle, kanun yollarına başvurulması açısından, kanuni açıklığın bulunmadığı sonucunu doğuracağı açıktır.
Anılan madde hükümleri uyarınca, 2577 sayılı Kanun'da öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulandığından davanın açıldığı 17/04/2018 tarihinde, dava değeri 117.000,00 TL üzerinde açılan davaların temyize tabi olduğu görülmüştür
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, mahkeme kararının uygulanmamış olmasından kaynaklı 110.000,00 TL nin idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davada, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddi üzerine, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının davacı tarafından temyiz talebinin anılan bölge idare mahkemesi tarafından reddi üzerine bölge idare mahkemesinin temyiz isteminin reddi kararının incelenerek bozulması istemiyle temyiz başvurusu yapıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un Ek 1. maddesinde; "Bu Kanunun tek hakimle çözümlenecek davalara ilişkin 7. maddesindeki parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkkate alınmaz.
Yukarıdaki fıkra uyarınca her takvim yılı başından geçerli olmak üzere uygulanan parasal sınırların artışı, artışın yürürlüğe girdiği tarihten önce idare ve vergi mahkemelerince nihaî olarak karara bağlanmış davalar ile Danıştayın bozma kararı üzerine bozulan mahkemece yeniden bakılan davalarda uygulanmaz." kurallarına yer verilerek, 2577 Sayılı Kanun'dan farklı olarak; nihai karara bağlanmış ve Danıştayın bozma kararı üzerine verilen kararlar dışında, tek hakimle çözümlenecek davalara ilişkin olan 7. maddesindeki parasal sınırın dava açıldıktan sonra da değişmesi kabul edilmiş ise de; 2577 sayılı Kanun'da, temyizen incelenecek davalar yönünden bu tür bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Bu durumda; davanın açıldığı 17/04/2018 tarihinde temyiz parasal sınırının 117.000,00 TL, dava değerinin ise 110.000,00 TL olduğu ve davanın açıldığı 2018 tarihindeki temyiz parasal sınırının altında olduğu görüldüğünden; temyizen incelenerek bozulması istenen Bölge İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı Kanun'un 46.maddesinde sayılan davalar arasında yer almadığı gerekçesiyle davalı İdarenin temyiz isteminin reddi gerektiği oyu ile gerekçe yönünden Daire kararına katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi