Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5524
Karar No: 2017/544
Karar Tarihi: 13.02.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5524 Esas 2017/544 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirketin elektrik projeleri ve tesisatları ile ilgili olarak davacı şirkete olan ödeme borçlarına ilişkin yapılan icra takibine itirazı haksız görülmüştür. İtirazın iptal edilmesi ve takip konusu borcun %20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi kararlaştırılmıştır. Ancak yapılacak incelemelerde taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulmadığından ve iş bedelinin belirsiz olduğundan dolayı yetersiz inceleme yapılarak hüküm kurulamamıştır. Sonuç olarak uzman elektrikçi bilirkişi aracılığı ile yerinde keşif yapılacak ve davacının talebini aşmamak üzere itirazın iptaline, iş bedelinin hesaplanmasına ve icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilecektir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266 ve devamı maddeleri
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 526 (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 410) ve devamı maddeleri
15. Hukuk Dairesi         2016/5524 E.  ,  2017/544 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli talebinden ibarettir. Yerel mahkemenin 11.12.2014 tarih, 2015/3405 Esas, 2015/4801 Karar sayılı davanın usulden reddine ilişkin kararının davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 06.10.2015 tarih, 2015/3405 Esas, 2015/4801 Karar sayılı kararı ile usulden bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı şirket yüklenici, davalı şirket ise iş sahibidir. Davacı yüklenici şirket vekili, müvekkili şirketin davalı borçlunun elektrik projeleri ve tesisatları konusunda işlemlerini ve tedarikçiliğini yaptığını, bu hizmetlerin karşılığında davalının müvekkili şirkete olan borcunu ödemediğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından Söğüt İcra Dairesi"nin 2014/407 Esas sayılı dosyası ile 6.524,22 TL tutarında fatura ve cari hesaba dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun 02/06/2014 tarihinde kötüniyetli olarak borca itiraz ederek takibin durdurduğunu, davalı her ne kadar borca itiraz etmişse de, takibin dayanağı olan faturalara yasal süresi içinde itiraz etmemek suretiyle kesilmiş olan faturaların mündericatını kabul ettiğini, davalının itirazı haksız ve süre kazanmaya yönelik bir itiraz olduğunu, bu nedenle borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptâline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20"sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili; müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, faturaların münderecatının müvekkili tarafından kabul edildiği hususu gerçeğinin yansıtmadığını, zira müvekkilinin hem borca hem borcun konusuna itiraz ettiğini, itirazın iptâli davasında kural olarak ispat külfeti alacaklı davacıya ait olduğunu, davacı delil olarak ticari defter ve kayıtlara dayandığını, müvekkilinin ticari bir işletme sahibi olmadığından müvekkilinin ticari defter ve kaydının bulunmadığını, icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını, tazminat taleplerinin olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile birlikte %20"den aşağı olmamak üzere davacının aleyhine müvekkil lehine tazminata hükmedilmesini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Söğüt İcra Müdürlüğü"nün 2014/523 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı aleyhine faturaya istinaden 6.524,22 TL asıl alacak üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 31.03.2014 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 02.04.2014 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında mali müşavir bilirkişi incelemesi yaptırılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan yargılamanın, araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olduğundan söz edilemez. Şöyle ki; taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu sabit olmamakla birlikte davacı yüklenicinin projede belirtilen imalâtları yapıp yapmadığı, bu imalâtların iş sahibi yararına olup olmadığı keşif yapmak suretiyle araştırılarak inceleme yapılmadan mali müşavir bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi yerinde olmamıştır. Kaldı ki iş bedeli konusunda da taraflar arasında bir uyuşma bulunmamakta, bir başka deyişle iş bedeli de belirsiz bulunmaktadır. Yetersiz inceleme ve bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
    O halde mahkemece yapılacak iş; 6100 sayılı HMK"nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun seçilecek uzman elektrikçi bilirkişi aracılığıyla yerinde keşif yapılmak suretiyle, davacının davalıya ait kümese yaptığı imalâtlar üzerinde inceleme yapılarak mahkemenin ve Yargıtay"ın denetimine elverişle rapor almak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 526 (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 410) ve devamı maddelerine göre yapıldığı iddia edilen imalâtların bedelinin vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca yapıldığı zamanlardaki mahalli serbest piyasa rayiçleri dikkate alınarak hesaplatmak, davacının talebini aşmamak üzere itirazın iptâline karar vermek, iş bedelinin hesaplanmasının yargılamayı gerektirdiği, alacak talebinin likid olmadığı gözetilerek icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar vermekten ibarettir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi