23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9615 Karar No: 2016/10094 Karar Tarihi: 28.11.2016
Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/9615 Esas 2016/10094 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/9615 E. , 2016/10094 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK"nın 155/1 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 80 TL adli para cezası, hapis cezasının TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın bankada hesabının bulunduğunu söylemesi üzerine katılanın bankadaki hesabında muhafaza etmesi için sanığa bir miktar altın ve para verdiği, sanığın ise para ve altınları alarak ..."den..."e taşındığı, ilçeden ayrılırken katılana aldıklarını iade etmediği, bu şekilde güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda; Katılanın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ; 1-Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle sanığın suç tarihinde bankada kasa hesabının bulunup bulunmadığının tespiti, bankada kasa hesabının bulunması durumunda eylemin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, bu durumda mahkeme tarafından, suç tarihi olan 2009 yılı ile şikayet tarihi olan 18.07.2011 tarihleri arasında TCK"nın 73/1. maddesinde belirtilen 6 aylık şikayet süresinin geçmesi nedeniyle TCK"nın 73/4, CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca, sanık hakkında verilen kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken mahkumiyet kararı verilmesi; sanığın bankada kasa hesabının bulunmaması durumunda eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; Sanığın zararı kısmen giderdiğinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında, TCK"nın 168/4. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması bakımından katılandan kısmi ödemeye rızası olup olmadığının sorulmaması, Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/11/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.