Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, velayetin anneden alınarak babaya verilmesi isteğine ilişkindir. Tarafların boşanmaları sebebiyle müşterek çocukların velayetleri anneye bırakılmış, bu karar 05.07.2012 tarihinde kesinleşmiş, bu dava ise 07.12.2012 tarihinde açılmıştır. Davacı, boşanma kararıyla velayetler anneye bırakıldığı halde, davalının çocukları teslim almadığını çocukların her ikisinin de fiili olarak babalarının yanında kaldığını ileri sürmüş buna dayanarak her iki çocuğun velayetinin anneden alınarak kendisine bırakılmasını istemiştir. Mahkeme; "velayet anneye bırakıldığı halde, babanın çocukları anneye teslim etmediğini, çocukları yanına alamayan davalının velayet hakkını kötüye kullandığı ve ihmal ettiğinin iddia edilemeyeceğini" belirterek davayı reddetmiştir. Çocukların, boşanma ile velayetleri anneye bırakıldığı halde, fiilen babanın yanında kaldıkları tartışmasızdır. Velayet hakkına sahip olan davalı (anne)"nin çcukları teslim almak için yasal bir girişimi de olmamıştır. Davacının ise, boşandıktan sonra yeniden evlendiği çocukların çoğunlukla köydeki babaannelerinin yanında kaldığı, annenin ise evlenmediği ve Bafra"da ailesinin yanında kaldığı anlaşılmaktadır. Tespit edilen bu olgular karşısında pedagog, psikolog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocuklarla görüşmek suretiyle çocukların üstün yararlarının ebeveynlerinden hangisinin yanında bulunmak olduğu konusunda ayrıntılı rapor alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmelidir. Bu husus nazara alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18.12.2013(Çrş.)