10. Hukuk Dairesi 2014/3746 E. , 2014/13616 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 506 sayılı Yasa kapsamında babadan ve kocadan ölüm aylığı bağlanıp yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, yazılı biçimde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içeriğine göre; davacıya, 14.05.1987 tarihinde ölen ... emeklisi kocası ve 08.01.1977 tarihinde ölen SSK emeklisi babasından dolayı ve ayrı ayrı 01.06.1987 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlandığı, durumun sonradan fark edilmesi üzerine de kocadan bağlanan aylığın 23.11.1995 tarihi itibariyle kesildiği, her iki aylığın birlikte ödenmesi talebini içeren 26.11.2012 tarihli davacı dilekçesinin, miktarı yüksek olan dosyadan ödeme yapıldığı gerekçesiyle 506 sayılı Yasanın 68. maddesi kapsamında reddedildiği, aynı talebin 22.04.2013 tarihli dilekçe ile tekrarlanması üzerine ise 5510 sayılı Yasanın 54. maddesi kapsamında işlem yapılıp bu defa babadan bağlanana aylığın 24.06.2013 tarihi itibariye kesilip ayni tarihten itibaren kocadan dolayı aylık bağlandığı, son celsede düzeltilen talep doğrultusunda ve eldeki dava ile aksine Kurum işleminin iptal edilerek hem kocadan hem babadan ölüm aylığı bağlanması ve 1995-2013 arası dönemde ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle ödenmesinin talep edildiği, mahkemece, 24.06.2013 tarihli aylık kesme işleminin iptaliyle, kesildiği tarihten itibaren babadan dolayı ölüm aylığı bağlanmasına ve kocadan dolayı 23.11.1995-24.06.2013 arası dönemde ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle ödenmesine biçiminde hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa’nın 68. maddesinin 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Yasa’nın 35. maddesi ile değişik VI. bendi; “Sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıklar, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışmaya buralardan gelir veya aylık almaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden devre başından itibaren kesilir. Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması halinde I. bölümün (C) fıkrası hükmü saklı kalmak şartıyla, bu tarihten başlanarak yeniden aylık bağlanır. Ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almağa hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir” hükmünü, 02.07.2005 tarih ve 5386 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ile 506 sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 91. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ise; “06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar, bunların evlenmeleri, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları halleri hariç olmak üzere geri alınmaz. Bunlardan, yukarıda belirtilen haller haricindeki nedenlerle gelir veya aylıkları kesilen veya durdurulan kız çocuklarının gelir ve aylıkları, kesme veya durdurma tarihi itibariyle talep şartı aranmaksızın yeniden başlatılır. Gelir ve aylığın kesilmesi nedeniyle diğer hak sahiplerine önceki hisselerinden fazla ödenen tutarlar, gelir ve aylığı tekrar başlatılacak hak sahibine yapılacak ödemeden mahsup edilir. Gelir veya aylığı kesilenlerden tahsil edilmiş olan tutarlar aynen iade edilir” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacıya 14.05.1987 tarihinde ölen eşinden, 08.01.1977 tarihinde ölen babasından dolayı aylık bağlanmıştır. Hem kocanın hem de babanın ölüm tarihi 01.10.2008 tarihinden önce olup, 02.07.2005 tarih 5386 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa eklenen Geçici 91. madde ile getirilen düzenlemeye göre 06.08.2003 tarihinden önce ölen babası nedeniyle hak sahibi olan davacı, eşinden ölüm aylığı almakta olsa dahi evliliğinin ölüm nedeniyle son bulmasından sonra babasından da ölüm aylığı talep etme hakkına sahiptir. Diğer taraftan, 506 sayılı Yasanın 99. maddesi “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları yazılı istek tarihini takip eden aybaşından itibaren başlar...” hükmünü içermektedir. 5510 sayılı yasanın 97. maddesinde ise “Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malullüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların hakkın kazanıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde istenmeyen kısmı zaman aşımına uğrar...” tarzında bir düzenlemeye yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde davacının hem eşinden hem de babasından dolayı ölüm aylığına hak kazandığına dair mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacının, kocasının ölüm tarihi olan 14.05.1987 tarihi itibariyle babasından dolayı ölüm aylığına hak kazanması fakat eşten dolayı 01.06.1987 tarihinde bağlanıp 23.11.1995 tarihinde kesilen ölüm aylığının ise ilk defa 26.11.2012 tarihli dilekçe ile talep etmesi, 23.11.1995 tarihi ile 24.06.2013 tarihi arasında tahakkuk edecek aylıkların 506 sayılı Yasanın 99. maddesi uyarınca tahsilinin mümkün olmaması 5510 sayılı Yasanın 97. maddesinin ise 01.10.2008 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesi karşısında, 01.10.2008 tarihinden sonraki aylıkların ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde 23.11.1995-24.06.2013 arası dönemdeki ödenmeyen aylıkların tahsiline hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının (1) no’lu bendinin 4. satırında yer alan “23/11/1995” tarihinin silinip, yerine “01/10/2008” tarihinin yazılmasına, kısa kararın da bu şekilde düzeltilmesine ve kararın bu biçimiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.06.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.