11. Hukuk Dairesi 2018/5176 E. , 2019/6788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/10/2016 tarih ve 2015/171 E. - 2016/167 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"nce verilen 12/09/2018 tarih ve 2017/240 E. - 2018/1790 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların emek ve maddi harcama yapmadan müvekkiline ait ambalajı kullanıp Newbabs adı altında daha düşük fiyatla satıp pazarlaması sebebiyle haksız rekabet yarattığını, bu sebeplerle tecavüzün tespitine, tecavüz teşkil eden eylemlerinin durdurulmasına, tecavüzün giderilmesine, müvekkilinin tasarımına tecavüzün durdurulması ile hak ihlali ile satılan ürünlere, hak ihlali yaratan tasarımın meydana getirilmesi için kullanılan araçlara, Türkiye sınırları içinde gümrük serbest liman ve serbest bölge gibi alanlar da dahil olmak üzere el konulmasına, muhafazaya alınmasına, dava sonunda verilecek hükmün, kesinleşmesine müteakip, masrafı davalılardan alınmak üzere Türkiye çapında müşteşir 5 büyük gazeteden birinde yayınlanmasına, TTK gereği tasarımı aynen kullanmak suretiyle rekabeti kötüye kullanması sebebiyle davalıların rekabetin önlenmesine karar verilmesini yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafın davasının kabulü ile, davalı tarafların davacıya ait Aquela markasına yönelik davalı tarafların satışa sunduğu AQELLA NEW Babs ürünlerin orjinal ürün olmayıp davacıya ait AQUELLA marka ve ambalajına yönelik marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve men"i"ne, davalı tarafların satışa sunduğu AQUELLA NEW Babs ürünlerine el konulmasına, ürünlerin piyasaya sunulmasının, satışının ve tanıtımının yapılmasının engellenmesine, el konulan ürünlerin masrafı davalı taraftan alınmak suretiyle imhasına, kararın kesinleştikten sonra 5 büyük gazeteden birinde masrafı davalılardan alınmak suretiyle ilanına karar verilmiştir.
Karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, dosyadaki mevcut rapor ve ek rapor arasında çelişki olduğundan bahisle bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 2 ayrı heyetten 2 bilirkişi raporu alınmış ve bu raporlar doğrultusunda ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK."nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, haksız rekabetin tespiti,men’i ve giderilmesi istemine ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince, yukarıda açıklandığı gibi davanın kabulüne karar verilmiş; davalılar vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince yeniden bilirkişi raporu alınmış ve akabinde istinaf başvurusunun HMK m. 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Ancak Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece yargılamasında görülen eksikliğin bilirkişi raporu alınmak suretiyle tamamlandığı anlaşıldığından, HMK’nın 353/1-b-3. maddesi gereğince duruşma açılmaksızın tamamlanabilecek yargılama eksikliklerinin varlığı durumunda dahi, Bölge Adliye Mahkemesince esastan yeni bir karar verilmesinin gerekli kılınmış olduğu nazara alındığında, yargılamadaki eksikliğin bilirkişi raporu alınmak suretiyle giderilmesi halinde, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilemeyeceği, bu gibi hallerde de esastan yeni bir hüküm kurulması gerektiği kuşkusuzdur. Aksi halde, incelenen kararda olduğu gibi, bir yandan kararın gerekçesinde yargılama eksikliğine ve bunun giderildiğine değinilirken, bir yandan da ancak ilk derece yargılamasında usul ve yasaya hiçbir aykırılık bulunmayan hallerde verilmesi gereken istinaf başvurusunun esastan reddi biçimindeki hüküm fıkrası arasında çelişki ve infazda tereddüt oluşacağı, bu durumun ise kanuna açık aykırılık nedeniyle re’sen bozma nedeni teşkil edeceği açıktır. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında bir karar tesis edilmesi gerekirken, HMK m. 353/1-b-1 kapsamında istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın öncelikle bu nedenle ve HMK’nın 369/1. ve 371. maddeleri uyarınca bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine,
04/11/2019 tarihinde karar verildi.