11. Hukuk Dairesi 2019/248 E. , 2019/6787 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30/11/2017 tarih ve 2016/425 E- 2017/547 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 01/11/2018 tarih ve 2018/450 E. - 2018/1135 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin TPMK nezdinde "chemspec eurasia" ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun TPMK resmi markalar bülteninde yayınlandığını, davalı şirketin itirazı üzerine başvurularının reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin bu kez TPMK"nin 2016-M-8692 sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkili ... ve ortağı olduğu Artkim Fuarcılık şirketinin Türkiye’nin en büyük kimya organizasyonlarını gerçekleştirdiğini, 2006 yılında ilk fuarı olan Chem Show Euroasia ile fuarcılık sektörüne girdiğini, müvekkilinin Türkiye’de büyük harcama yaparak Chem ve Euroasia ibarelerini tanıttığını, müvekkili tarafından Chemspec Euroasia markasının kullanması dolayısıyla İstanbul 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde 2015/55 E. ile tecavüz davası açılmış olduğunu, Chem, Chemspec, Chem Euroasia ibareleri üzerindeki öncelik hakkının davacı müvekkilinde olduğunu, davalı şirketin Türkiye’de markasal bir kullanımı olmadığını, marka korumasında tescil ilkesinin geçerli olduğunu, TPMK tarafından verilen ret kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek TPMK YİDK’nun 2016-M-8692 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, “chemspec eurasia” marka başvurusunun kelime markası olarak soyut anlamda ayırt ediciliği bulunan bir işaret olduğu, dosya içindeki delillerden ve davalının beyanlarından Chemspec ibaresinin fuarcılık alanında uzun zamandan beri kullanıldığı anlaşılsa da Türkiye’de kullanımı bulunmadığı için 556 sayılı KHK"nın 8/3. maddesinin koşullarının bulunmadığı, davalının menşe ülkesinde uyuşmazlık konusu başvurudan önce bir tescilli markası olmadığı, ancak markanın tescilsiz olarak dünyadaki çeşitli ülkelerde belli bir yoğunluk ve yaygınlıkta kullanıldığı, markayı tescil ettirmeden kullanıp tanıtan kişinin markanın gerçek hak sahibi olduğu (Yargıtay 11. HD 2001/9903-2002/3699), 35/01 kapsamındaki, sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri açısından dava konusu ibarenin tanınmış olduğu, kimyasal ürünler ile alakalı olarak sergiye katılarak bu konuda mallarını pazarlamak, yeni pazarlar yaratmak isteyen kişinin davalının CHEMSPEC markasını bilebilecek durumda olduğu, nitekim davacının, başvurusundan önce davalı ile bu yönde anlaşma yaptığı, davalının birçok ülkede fuar düzenlediği, davalının Chemspec markasını en eski ve uzun süreli kullanıcısı olduğu, 2014/78519 sayılı Chemspec markasının kötü niyetle başvurulmuş olması itibarıyla kapsamındaki tüm emtia açısından reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.