5. Hukuk Dairesi 2016/21978 E. , 2017/16543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki iptal edilen tahsis nedeniyle tapusu iptal edilen taşınmazın rayiç bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, iptal edilen tahsis nedeniyle tapusu iptal edilen taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; ... ili ... İlçesi .... Köyünde kain 216 ada 12 nolu taşınmazın 3367 sayılı Yasa ile değişik 442 sayılı Köy Kanunu"nun ek 13.maddesi uyarınca davacıya tahsis edildiğini, anılan Yasa uyarınca taşınmazın davacı adına tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde konut yapılmadığının belirlenmesi üzerine tapu kaydının iptali ile Belediye adına tescili isteği ile açılan dava sonunda (... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/411 E- 2010/401 K.sayılı ilamı) taşınmazın tapusunun iptali ile Yenimahalle Belediyesi adına tesciline karar verildiğini, kararın 05.05.2011 tarihinde kesinleştiğini, taşınmazın davacıya bedel karşılığında satıldığını ancak taşınmazın bedelinin davacıya ödenmediğini belirterek, taşınmazın rayiç değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Kural olarak haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. (TBK. m.77) Sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkisinde haklı bir sebep olmaksızın başka bir şahıs aleyhine zenginleşen kimsenin malvarlığında meydana gelen artışın aynen veya nakden iadesi söz konusudur. Her borç ilişkisinde olduğu gibi sebepsiz zenginleşmede de bir borçlu ve bir alacaklı vardır. Sebepsiz zenginleşme ilişkisinin borçlusu, malvarlığı haklı bir sebep olmaksızın başkası aleyhine artan (zenginleşen) kişidir.
Somut olayda; davacının adına tahsis edilen taşınmaz üzerine tahsis şartlarına uygun olarak süresinde bina yapmaması, üzerine düşen edimi yerine getirmemesi nedeniyle, adına tescil edilen taşınmazın tapusunun iptal edildiği hususu tartışmasızdır. Ne var ki, davacı tahsis işlemi sırasında bir bedel ödediğini iddia etmektedir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, davacı, üzerine düşen edimi yerine getirmese dahi tahsis işlemi sırasında ödediği bedeli isteme hak ve yetkisine sahiptir. Bunun kapsamı ise, kendi kusuruna dayanarak tahsisin iptaline sebep olması nedeniyle ancak ödenen paranın aynen iadesidir.
Her ne kadar Mahkemece kesin süreye uyulmadığından ve bu nedenle de ispat edilmeyen davanın reddine karar verilmiş ise de; kesin süre tapudaki ipoteğin terkine ilişkin olup, davacı tarafa köy tüzel kişiliğine ödeme yapıldığına dair delillerinin ibraz etmesi için kesin süre verilmemiştir. İpoteğin kaldırılması ödeme yapıdığına dair delillerin ibraz etmesi için kesin süre verilmemiştir. İpoteğin kaldırılması ödeme yapıdığına dair kesin bir delil ise de ödeme makbuz yada idarece gönderilecek belgelerde ispatı mümkündür. Bu nedenle kesin süreye rağmen davanın ispatlanmadığından bahsedilemez.
Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek davaya konu taşınmazın davacı adına tahsis ve tescil işlemine dair tüm bilgi ve belgelerin dosyaya kazandırılarak, davacı tarafından bir bedelin ödendiğinin ispat edilmesi halinde, ödenen bedelin aynen iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.