Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3135
Karar No: 2018/5111
Karar Tarihi: 29.05.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/3135 Esas 2018/5111 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/3135 E.  ,  2018/5111 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, esnaf Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiği tarihten itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile tahsis talep tarihinden itbaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının ... sigortalılığının sona erdiği tarihten itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile tahsis talep tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
    Mahkemenin 29/09/2015 tarihli 2015/38 E.- 2015/306 K. sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulü ile davacının 1.1.2005-16.3.2006 tarihleri arasında 2926 Sayılı Yasa kapsamında zorunlu tarım ... sigortalılığının tesbitine, davacının 2006/6 ay ila 2008/7 ay arasındaki yapmış olduğu prim ödemelerinin ileriye dönük olarak 1479 Sayılı Yasanın 79. Maddesi kapsamında kurumca isteğe bağlı sigortalılık süresi açısından değerlendirilmesi gerektiğinin tesbitine, tesbit talebinin geri kalanı ile aylık bağlanması taleplerinin reddine karar verilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 02/02/2016 tarihli 2015/19721 E. 2016/918 K. Sayılı bozma ilamında özetle davacının 01/01/2005-16/03/2006 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında ... sigortalısı olduğunun tespiti yerinde ise de, infazda terddüt yaratacak şekilde davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olduğu tarihlerin açıkça belirtilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyan Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının 01/01/2005 - 16/03/2006 tarihleri arasında 2926 sayılı yasa kapsamında zorunlu tarım bağkur sigortalılığının tespitine ilişkin talebin reddine, davacının ödemiş olduğu pirimler nedeniyle 01/12/2006 - 31/10/2010 tarihleri arasında isteğe bağlı tarım bağkur sirgortalısı olduğunun tespitine, tespit talebinin geriye kalanı ile aylık bağlanması talebinin reddine karar verilmiştir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Hemen belirtelim ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı). Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK). Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez. Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır. Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır. Benzer şekilde; uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesi’nce iptaline karar verilirse, usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir (Hukuk Genel Kurulu’nun 21.01.2004 gün, 2004/10-44 E., 2004/19 K.). Bu sayılanların dışında ayrıca görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-6. Baskı, cilt 5, 2001).
    Yukarıda yapılan açıklamalar sonrasında somut olaya geldiğimizde ise Mahkemece 29/09/2015 tarihli 2015/38 E.- 2015/306 K. sayılı davacının 1.1.2005-16.3.2006 tarihleri arasında 2926 Sayılı Yasa kapsamında zorunlu tarım ... sigortalılığının tesbitine, davacının 2006/6 ay ila 2008/7 ay arasındaki yapmış olduğu prim ödemelerinin ileriye dönük olarak 1479 Sayılı Yasanın 79. Maddesi kapsamında kurumca isteğe bağlı sigortalılık süresi açısından değerlendirilmesi gerektiğinin tesbitine ilişkin karar Dairemizin 02/02/2016 tarihli 2015/19721 E. 2016/918 K. Sayılı bozma ilamında özetle davacının 01/01/2005-16/03/2006 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında ... sigortalısı olduğunun tespiti yerinde ise de, infazda terddüt yaratacak şekilde davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olduğu tarihlerin açıkça belirtilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulduğuna göre davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu ve bu kapsamda davacının 01/01/2005-16/03/2006 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiği açıktır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 Sayılı HMK"nun 370/2 maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. fıkrası tamamen silinerek yerine " Davacının 01/01/2005-16/03/2006 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında zorunlu ... sigortalısı olduğunun tespitine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine,
    29/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi