4. Ceza Dairesi Esas No: 2015/27537 Karar No: 2020/484 Karar Tarihi: 08.01.2020
Silahla tehdit - 6136 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/27537 Esas 2020/484 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık silahla tehdit etmek ve 6136 sayılı kanuna aykırılık suçlarından mahkum edilmiş. Karar temyiz edilmiş ve 6136 sayılı kanuna aykırılık suçuna verilen cezanın nitelik ve niceliğine göre hüküm temyiz edilemez bulunmuş. Tehdit suçuyla ilgili yapılan temyiz isteği reddedilmemiş. Ancak mahkumiyet hükmünde çeşitli hatalar tespit edilmiş ve sanığın akıl sağlığı hakkında rapor alınmamış. Bu nedenlerle karar bozulmuş ve yeniden incelenmesi istenmiş. Sanık hakkında düzenlenen adli sicil kaydında yer alan hapis cezasının tekerrüre esas alınıp alınmayacağı ve kanun maddelerinin doğru uygulanıp uygulanmayacağı gibi konuların tartışılması gerektiği belirtilmiş. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: 6136 sayılı Kanun, 5320 sayılı Kanunun 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi, TCK'nın 32., 53., 106/2-a ve 191/1. maddeleri.
4. Ceza Dairesi 2015/27537 E. , 2020/484 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Silahla tehdit, 6136 sayılı Kanuna aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A) Sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, karar tarihi itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, B) Tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1) Sanık hakkında düzenlenen Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi"nin 25.07.2013 tarihli raporu ile 25.02.2011 tarihli raporlar arasında çelişki bulunması karşısında, Adli Tıp Kurumundan sanığın TCK"nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış ya da önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda yöntemince rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Kabule göre ise; a) Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin hapis cezasının, 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 68. maddesiyle TCK"nın 191/1. maddesinde yapılan değişiklik de dikkate alınarak, tekerrüre esas olup olmadığı ve anılan Kanunun 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması zorunluluğu, b) Hükümde temel ceza belirlenirken uygulanan kanun maddesinin TCK’nın 106/2-a maddesi yerine 106/1-a olarak yanlış gösterilmesi, c) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.