11. Ceza Dairesi 2017/6171 E. , 2019/4968 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesi;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz taleplerinin reddine, ancak;
1-... sayılı TCK"nin 43. maddesine göre; “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, suça konu 2 adet bononun aynı anda katılan ...’e verildiği belirtilmesine karşın bonoların farklı tarihlerde düzenlendiğine ilişkin dosya kapsamında delil bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı uyarınca TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
B)Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesi;
1-Sanık ..."in soruşturma aşamasında 2012 yılı Ağustos ayında vefat eden babası ..."ten borçlusu katılan ... olan, 12.500.-TL bedelli, 30.08.2012 ve 30.09.2012 vade tarihli, iki bono aldığını, bu bonoları ..."na borcuna karşılık olarak ciro ederek verdiğini, yaklaşık 15 gün sonra ..."nın muhasebecisi olan diğer sanık ..."nun kendisini aradığını, katılan ..."e borçlarının olduğunu, bu senetleri ..."e verdikleri takdirde borçlunun gününde ödeme yapıp yapamayacağını sorduğunu, kendisinin de borçlunun ödeme yapacağını söylemesi üzerine sanık ..."nun yanında ... ile birlikte iş yerine geldiklerini, burada senetleri sanık ..."nun katılan ..."e verdiğini, bu senetlerle ilgili sorun olmadığını ve ödeme yapıldığını, sahteliği iddia olanan iki senet hakkında bilgisi olmadığını beyan ettiği; sanık ..."nun ise ..."nın yanında muhasebeci olarak çalıştığını, sanık ..."i tanıdığını, kendisinden ..."nın 80.000–100.000.-TL civarında alacağının olduğunu, 2012 yılının beşinci veya altıncı ayında sanık ..."in iş yerine giderek borçlarını ödeme konusunda görüşme yaptıklarını, karşılığında galericinin senet vereceğini söylediğini, yazısının kötü olduğunu söyleyerek boş bir senet verip doldurmasını istediğini, bunun üzerine senedin alacaklı, borçlu, ödeme tarihi ve ödenecek miktar kısımlarını doldurduğunu, senedin sadece keşide tarihi kısmını yazmadığını ve senedi sanık ..."e verdiğini, sanık ..."in senedi imzalatıp ..."na vereceğini söylediğini, aynı gün ..."nı arayıp sanık ..."in kendisine senet verip vermediğini sorduğunda ..."nın sanık ..."ten senet aldığını beyan ettiğini, sanık ... tarafından ..."na verilen senetlerin kendisinin doldurduğu senetler olup olmadığını bilmediğini beyan ettiği, suça konu bonolar üzerinde yapılan incelemede ise her iki bonoda da alacaklı hanesinde ..."in alacaklı göründüğü ve ..."in cirosunun bulunduğu, Ankara Kriminal ... Laboratuvarı Müdürlüğünün 12.06.2013 tarihli uzmanlık raporuna göre ise tetkike konu senetler üzerinde katılan ... adına atılan imzaların katılanın eli ürünü olmadığı gibi sanıklara da ait olmadığının belirlendiği, senetlerin ön yüzündeki yazıların ise sanık ..."nun eli ürünü olduğunun bildirilmiş olması karşısında; beyanlar arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması, gerekçeli kararda sanık ..."nun bu suça ne şekilde iştirak ettiği tartışılıp, hangi delilin niçin üstün tutulduğu açıklanarak hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile mahkûmiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de; ... sayılı TCK"nin 43. maddesine göre; “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, suça konu 2 adet bononun aynı anda katılan ...’e verildiği belirtilmesine karşın bonoların farklı tarihlerde düzenlendiğine ilişkin dosya kapsamında delil bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında TCK’nin 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
3-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı uyarınca TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
C)Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesi;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 tarihli, 8/69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir zarar veya borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, hileli davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı kabul edilmektedir. Somut olayda; sanık ...’in, vefat eden babası ...’in katılan ... ile arasında araç satımından kaynaklanan borca ilişkin 12.500.-TL’lik iki adet bonoyu, diğer sanık ...’nun iştirakiyle aynı vade tarihi ve bedel üzerinden düzenleyip katılan ...’ün imzasını atarak sahte olarak düzenleyip, bu bonoları borçlu bulunduğu katılan ...’e ciro ederek verdiği, böylece suça konu bonoların sanık ... ile katılan ... arasında önceden doğan borç ilişkisi karşılığı sonradan verildiğinin iddia edilmiş olması karşısında; suça konu senetlerin katılan ..."e alış veriş yapıldığı anda verilip verilmediği araştırılarak sonucuna göre ... sayılı TCK"nin 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı tartışılmadan eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyetlerine karar verilmiş olması,
2-Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı uyarınca TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ...’nun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı ... sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken ... sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.