5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/2276 Esas 2020/174 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2276
Karar No: 2020/174
Karar Tarihi: 22.01.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/2276 Esas 2020/174 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın 5607 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum edildiğini ve hak yoksunluklarına hükmedildiğini ancak Anayasa Mahkemesinin kararının infaz aşamasında dikkate alınması gerektiğini belirtti. Temyiz isteği reddedilmeyen kararda, suçun sanık tarafından işlendiği ve kanıtların eksiksiz sunulduğu, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu vurgulandı. Ancak, katılanın vekilinin ücreti, haksız yere karar almış üçüncü bir kurumun ücreti ve yargılama giderlerinde hukuka aykırılık tespit edildi. Kararda belirtilen kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, 5607 Sayılı Kanun.
19. Ceza Dairesi         2019/2276 E.  ,  2020/174 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    1-Kendisini vekille temsil ettiren katılan ... İdaresi lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu"nun davaya katılan olarak kabul edilip lehine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
    3-Sigaraların gümrük kaçağı olduğuna ve KEMT varakasındaki değere ilişkin sanığın itirazı bulunmadığı hâlde Cumhuriyet Başsavcılığı"nca bilirkişi incelemesi yaptırılarak sebep olmadığı yargılama giderinin sanığa yükletilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan vekili ile sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca bu aykırılıklar, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükme "Kendisini vekille temsil ettiren katılan ... İdaresi lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1320 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine" şeklinde yeni bir fıkra eklenmesi ve Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu lehine dilekçe yazım ücretine dair karar verilen hüküm fıkrasının çıkarılması, yargılama giderine dair hüküm fıkrası çıkarılarak yerine "Toplam 25,20 TL"den ibaret yargılama giderinin sanıktan tahsili ile Hazineye irat kaydına" ibaresinin yazılması suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.