Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1382
Karar No: 2020/11109
Karar Tarihi: 21.10.2020

Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/1382 Esas 2020/11109 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen hırsızlık davasında, sanık hüküm giymiştir. Ancak, Tebligat Kanunu'nun uygulanması sırasında usulsüzlük yapıldığı anlaşılmıştır. Ayrıca, daha önce verilen kararın bozulmasında, hükme dayanak yapılan parmak izi inceleme raporu dosyada olmadığı için bozulmuş ve sonrasında yapılacak yargılamada bu raporun dosyada olmadığına dikkat edilmemiştir. Sanığın, müşteki ile uzlaşma ve zarar giderme talepleri de uygun şekilde ele alınmamıştır. Bu nedenlerle, mahkeme kararı temyiz edilerek bozulmuştur. Kanun maddeleri: Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/1, 21/2, 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliği'nin 16/2; TCK'nın 53, 168/2.
2. Ceza Dairesi         2020/1382 E.  ,  2020/11109 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerini tamamlanması gerekirken; dosya kapsamına göre yokluğunda verilen kararın sanığa, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre MERNİS adresine doğrudan 08/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, ancak MERNİS şerhi düşülerek Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan tebligat işleminin usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında; sanığın 30/10/2019 havale tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1- Sanık hakkında kurulan 04/06/2012 tarihli mahkumiyet hükmünün, Dairemizin 04/05/2015 tarihli ilamı ile; hükme dayanak yapılan parmak izi inceleme raporunun dosya arasında bulunmadığından bahisle bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sırasında bozmaya uyulmasına rağmen, bahsi geçen raporun aslı ya da onaylı sureti dosya arasında alınmadan, onaylı üst yazılar ile yetinilerek yazılı şekilde sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
    2- Kabule göre de;
    Sanığın, bozma öncesi talimat yoluyla savunmasının alındığı 27/04/2012 tarihli duruşmada müşteki ile uzlaşmak istediğini beyan ettiği, ayrıca 26/03/2012, 29/06/2012 ve 05/11/2012 tarihli dilekçeleri ile de müştekinin zararını gidermek için kendisine süre verilmesini talep ettiğinin anlaşılması karşısında; müştekinin, sanığın zarar giderme talebine karşı diyecekleri de sorulup, gerektiğinde ödeme yeri de belirlenmek suretiyle sanığa makul bir süre içerisinde zararı tazmin etme imkanı sağlanıp sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 168/2. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi