Esas No: 2021/4285
Karar No: 2022/398
Karar Tarihi: 31.01.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4285 Esas 2022/398 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşme gereği, davalının müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere bilgisayar programı yazılımı yaptığını ancak programın çalışmadığını, iş bedelinin iadesi için İstanbul Ticaret Odası Tahkim Merkezine başvurulduğunu ancak hakem kararının tüm talepleri reddettiğini belirterek, hakem kararının iptalini istemiştir. Ancak mahkeme davacının başvurusunun, hakem kararının iptaline ilişkin dava dilekçesi niteliğinde olduğunu ve usul hükümleri çerçevesinde değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini belirterek, yanlış hüküm kurulduğuna karar vermiştir.
Kararda, iptal davası için belirtilen ilkelerin yer aldığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun usul hükümlerinin mümkün olduğu kadar hatasız uygulanması gerektiği vurgulanarak, hakem kararının iptaline ilişkin davanın usul hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, hakem kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine 15.06.2020 tarihli dilekçesi ve aynı tarihli başvurusu ile müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşme gereği davalının, müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere bilgisayar programı yazılımı yaptığını ve müvekkilince iş bedelinin ödenmesine karşın programın çalışmadığını, ödenen iş bedelinin iadesi için sözleşme gereği İstanbul Ticaret Odası Tahkim Merkezine başvurulduğunu, 2016/5 dosya numarası ve 10.07.2017 tarihli hakem kararı ile taleplerinin tümünün reddedildiğini, sunulan belgelerin dikkate alınmaksızın karar verildiğini, hukuki dinlenilme hakkının gözetilmediğini, hakem kararının iptalini, davanın kabulünü talep etmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi; davacı tarafça 10.08.2017 tarihinde İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde hakem kararının iptali davası açıldığını, ilk derece mahkemesinin davaya bakmaya Bölge Adliye Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verdiğini, görevsizlik kararının Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 20.09.2018 tarihli karar ile onanarak kesinleştiği, onama ilamının 24.10.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce dosyanın resen ele alınarak davacı tarafça yasal süresi içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle 12.03.2020 tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olduğu, ek kararın davacıya e-tebligat yoluyla 22.03.2020 tarihinde tebliğ edilmesi akabinde davacının yukarıda belirtilen 15.06.2020 tarihli başvuruda bulunduğunu, bu başvurunun iptal davasının yargılamasının yapılması için değil, mahkemece verilen 12.03.2020 tarihli davanın açılmamış sayılmasına dair ek karara karşı yapılan istinaf kanun yolu başvurusu niteliğinde olduğu belirtilerek, davacı yanca Yargıtay ilamının kendilerine tebliğ tarihi olan 24.10.2018 tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dava dosyasının görevli ya da yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerekir iken, süresi içerisinde başvuru yapılmadığı gerekçesiyle dosyanın re'sen ele alınarak 12.03.2020 tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetli olduğu belirtilerek, davacının ek karara karşı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2021/673 Esas 2021/859 Karar 26.04.2021 tarihli kararı davacı vekilince temyiz edilmitir.
Davacı vekilinin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’ne yaptığı 15.06.2020 tarihli başvurusu, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.03.2020 tarihli davanın açılmamış sayılmasına dair ek kararına karşı bir istinaf kanun yolu başvurusu değil, hakem kararının iptaline ilişkin dava dilekçesi niteliğinde olup, dava dilekçesinin incelenmesinde davacının iradesinin ve talebinin hakem kararının iptali olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince, davacının talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usul hükümleri ve iptal davası için belirtilen ilkeler çerçevesinde değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2021/673 Esas 2021/859 Karar 26.04.2021 tarihli kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 31.01.2022 gününde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.