21. Hukuk Dairesi 2016/14737 E. , 2018/5106 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 10/01/2008-27/10/2009 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde geçen çalışmasının ve prime esas kazancının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı işyerinde 01/06/2008 - 27/10/2009 çalışma döneminde 506 gün, brüt asgari ücretin 1,5 katı üzerinden hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
506 sayılı Yasanın 77. maddesinde prime esas gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin işçinin yaşı, kıdemi, meslek durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda, davacının 10/01/2008-01/06/2008 tarihleri arasında geçen çalışmasının davalıya ait 1008398 sicil sayılı işyerinden bildirildiği, 27/10/2009 tarihinden itibaren dava dışı 1009277 sicil sayılı ... Ltd. Şti. ne ait işyerinden çalışmalarının bildirilmeye başlandığı, davalı şirketçe seramik ayıklama ve kesme işini 2008/9. ay itibariyle terk edilip faaliyet alanının değiştirildiğini ve işyerinin 2008/9. ay itibariyle boşalttıldığını, mülkiyeti ... ve ... isimli kişilere ait olan dükkanı, davalı şirketin müdürü olan Kenan Aydemir isimli kişinin kiralayıp kendi nam ve hesabına aynı mahiyetli işlerde çalıştırmaya başladığının iddia edilip dinlenen tanıkların davacının ..."e ait ... isimli işyerinde çalıştığını beyan ettikleri halde Mahkemece davalı şirkete ait işyerinin fiilen hangi tarihlerde faal olduğunun araştırılmadığı, ... şoförü olduğunu iddia eden sendika üyesi olduğu tespit edilemeyen davacı hakkında sendikadan yapılan emsal ücret araştırmasına göre karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Öte yandan, 6552 sayılı Kanun"un yürürlük tarihinden sonra, 25/03/2015 tarihinde açılmış olup anılan Kanun"un 64. maddesi gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu"nun davanın açıldığı tarihte fer"i müdahilliği söz konusudur. Kurum lehine ve aleyhine hüküm kurulması mümkün olmadığından Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olduğu gibi davacı yararına takdir olunan vekalet ücretinin maddi hata sonucu ... Tarım isimli davanın tarafı olmayan şirketten tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davalıya ait 1008398 sicil sayılı işyerinin hangi tarihler arasında Kanun kapsamında olduğunu Kurumdan sormak, davalının ve ... isimli kişinin vergi kayıtlarını ve ... isimli kişinin hangi tarihlerde davalı şirketin müdürü olduğunu araştırmak, davalı şirketin 2008/9. ayından itibaren davacının çalıştığı işyerinin boşaltıldığı ve bu tarihten sonra işyerinin ve faaliyet alanının terk edildiği iddiasının usulünce araştırılıp işyerini davalı şirketin hangi tarihler arasında fiilen işlettiğini ortaya koymak, işyerinin mülkiyetinin sahibi olduğu beyan edilen ...ve ... isimli kişileri dinlemek, varsa kira kontratlarının sunulmasını istemek, 1008398 sicil sayılı işyerinin ihtilaf konusu döneme ilişkin bordrolarını dosya arasına almak, dönem bordrolarında adı geçen sigortalıları re"sen tanık olarak belirleyerek bunların beyanlarına başvurmak, tanıkların beyanları ile yetinilmez ise ya da adreslerine ulaşılamaması halinde Sosyal Güvenlik Kurumu, Vergi idaresi, Belediye ve Emniyet Müdürlüğü gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, gerçek işvereni tespit etmek , davacının meslekteki kıdemi tespit edildikten sonra aldığı gerçek ücretin belirlenmesi açısından; davacının kıdemi de esas alınarak ilgili odadan ve aynı işi yapan işyerleri ile TÜİK" ten emsal ücreti sormak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirmek ve sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine 29/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.