Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9610 Esas 2017/5060 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9610
Karar No: 2017/5060
Karar Tarihi: 15.06.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9610 Esas 2017/5060 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalıyla imzaladığı bayilik sözleşmesine uygun olarak temin ettiği ürünleri nihai tüketiciye satmayı taahhüt ederken, davalının ürünleri toptan olarak 3. şirketlere sattığını ileri sürmüştür. Davacı, davalının bu şekilde hak etmediği prim yüzdesi elde ettiğini ve yüksek indirime hak kazandığını iddia etmiş ve indirim bedellerinin iadesini talep etmiştir. Mahkeme, davaya konu bayilik sözleşmesinde davacının imzasının bulunmadığı, taraflar arasında geçerli bir bayilik sözleşmesinin olmadığı, davacının iddiasını ispatlayamadığı ve sözleşmede indirim priminin geri isteneceğine yönelik bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ancak temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun maddeleri: Davacının iddialarını ispatlaması gerektiği (HMK m.226), sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği (BK m.125) ve istisnai durumlar dışında kanıtlanmadıkça indirim priminin geri isteneceğine yönelik bir hüküm olmadığı (BK m.636) gibi kanun maddeleri kararda yer almaktadır.
19. Hukuk Dairesi         2016/9610 E.  ,  2017/5060 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davalının müvekkilinden temin ettiği ürünleri eczanesinde sadece nihai tüketiciye satmayı taahhüt ettiğini, davalının almış olduğu ürünleri nihai tüketiciye sunmayıp toptan olarak 3. şirketlere sattığını, kötü niyetle hareket eden davalının böylece hak etmediği prim yüzdesi elde ettiğini ve yüksek indirime hak kazandığını ileri sürerek, indirim bedellerinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili eczanenin ürünleri davacıdan değil dava dışı ... Ecza deposundan satın aldığını, müvekkilinin davacı ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, davacı şirketin müvekkili tarafından satılan bir kısım ürünlerin üreticisi olduğunu, bu kapsamda davacının herhangi bir zararı bulunmadığını, dava açma yönünde husumet ehliyetinin de olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davaya konu bayilik sözleşmesinde davacının imzasının bulunmadığı, taraflar arasında aslında geçerli bir bayilik sözleşmesinin olmadığı, davalının doğrudan davacıdan herhangi bir üründe satın almadığı, davacının alınan ürünlerin nihai tüketiciye değil de 3. kişi veya şirketlere satıldığı olgusunu ispat edemediği, böyle olsa dahi sözleşmede indirim priminin geri isteneceğine yönelik sözleşmede bir hüküm de olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı tarafından mahkemeye sunulan sözleşme hükümlerinin uygulandığına ve davalıya prim ödenmesinin kanıtlanamamış olmasından dolayı davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.