Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/9572 Esas 2018/3390 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9572
Karar No: 2018/3390
Karar Tarihi: 29.05.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/9572 Esas 2018/3390 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı ve dava dışı arsa sahipleri arasında 04.10.2011 tarihinde imzalanan sözleşmeyle davacı ve dava dışı arsa sahibi sıfatıyla dairelerde %50 'şer oranda hak sahibi olmaları kararlaştırıldı. Sözleşme gereği inşaat tamamlandıktan sonra davalı tarafça 257.390 TL bedelli bir fatura kesilmiş ve davacıya gönderilmiş. Faturada tahakkuk ettirilen 37.116,46 TL KDV bedelinin ödenmesi istenmiş, ancak davacı bu KDV bedelini ödememiş ve tryıl başvurusu aleyhine takip başlatılmış. Davacı, borcu olmadığının tespitine karar verilmesi talebinde bulunmuş. Mahkeme ise daha önceki davalarda arsa payı karşılığı inşaatlardaki teslimlerin KDV'ye tabi olmadığı şeklinde açık içtihatların bulunduğunu söyleyerek faturada tahakkuk ettirilen KDV bedelinin davacıdan talep edemeyeceği kararına vardırmıştır. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kanun Maddeleri: Arsa payı karşılığı inşaat yapımları için KDV muafiyeti hakkındaki 3065 sayılı Kanun'un 17. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2015/9572 E.  ,  2018/3390 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacı ile davalı ... ve dava dışı ....arasında 04.10.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile davacı ve dava dış.... arsa sahibi sıfatı ile 8-10-15 ve 16 nolu dairelerde % 50 "şer oranda hak sahibi olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmeye konu inşaatın bitmesinden sonra davalı tarafça müvekkili adına 23.06.2014 tarihli ve 257.390 TL bedelli bir faturanın tanzim edildiğini ve ihtarname gönderildiğini, müvekkiline gönderilen ihtarnamede faturada tahakkuk ettirilen toplam 37.116,46 TL KDV bedelinin ödenmesinin istendiğini, müvekkilinin ... bulunması nedeniyle ihtarnameye mail vasıtasıyla cevap vererek, ihtarnamedeki iddia ve talepleri kabul etmediğini ve KDV isteminin hukuki dayanağının bulunmadığını belirttiğini, davacının ikamet adresinde bulunmadığını öğrenen davalının kötü niyetli olarak müvekkili aleyhine KDV bedelinin ödenmesi için ilamsız takip başlattığını, müvekkilinin ikamet adresinde bulunmaması nedeniyle yapılan tebligattan haberinin olmadığını, süresinde takibe itiraz edemediğini ve takibin kesinleştiğini ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmedeki tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve 16.06.2014 tarihli yapı kullanım izin belgesini alarak dairelerin anahtarlarını sahiplerine teslim edildiğini, sözleşmenin 9. maddesi gereğince arsa sahiplerine ait dairelerin emlak alım satım KDV iskan harçlarının arsa sahibine ait olduğunun belirtildiğini, KDV bedelinin ödenmesinin gerektiğinin davacı tarafa ihtar edildiğini, davacının mail yoluyla fatura içeriğini kabul etmediğini ve ödeme yapmayacağının kendilerini bildirildiğini, ancak fatura aslını iade etmediğini, bunun üzerine davacı aleyhine takibe geçildiğini, takibin kesinleştiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia,savunma ve tüm dosya kapsamına göre, .... 4. Dairesinin arsa payı karşılığı inşaatlarındaki teslimlerin KDV"ye tabi olmadığı şeklinde açık içtihatları bulunduğu, davalının fatura keserken KDV tahakkuk ettirmesinin kendi kusuru olduğu, bu tutarı davacıdan talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    .../...
    S.2.


    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.