19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9614 Karar No: 2017/5059 Karar Tarihi: 15.06.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9614 Esas 2017/5059 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı, davacı bankadan kredi kartı talebi ve kullanımı olmadığını, kredi kartı başvuru formundaki TC kimlik numarası ile ev telefon numarasının ve kartın teslimine ilişkin imzanın kendisine ait olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkeme yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kredi kartının davalıya teslim edildiğini, borç miktarına ilişkin hesaplamaların doğru olduğunu ve davalının ”alacak likit olmakla” asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vererek davanın kısmen kabulüne hükmetti. Yargıtay ise Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’na atıfta bulunarak uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde çözülmeli olduğunu belirterek yerel mahkeme kararını bozdu. Kanun maddeleri ise Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi ve 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri.
19. Hukuk Dairesi 2016/9614 E. , 2017/5059 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı hakkında borcundan dolayı ... 2. İcra Müdürlüğünün 201/660 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile davalının alacağın %40" ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacı bankadan kredi kartı talebi ve kullanımı olmadığını, kredi kartı başvuru formundaki TC kimlik numarası ile ev telefon numarasının ve kartın teslimine ilişkin imzanın kendisine ait olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, başvuru formu ile talep ettiği kredi kartının davalıya teslim edildiği, her ne kadar davalı teslim belgesindeki imzayı kabul etmemiş olsa da; davalının bu savunmasını ispata yarar delillerini verilen kesin süreye rağmen sunmadığı, bu nedenle bu savunmasını ispatlayamadığı, kaldı ki kredi kartının teslim belgesinde davalının TC kimlik numarasının da doğru olarak yazılmış olmasının da kartın davalının bizzat kendisine teslim edildiğinin göstergesi olduğu, davalının borç miktarına ilişkin yapılan hesaplamaların kredi kartı hesap ekstreleri, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve bankacılık mevzuatı ile uygulamalarına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olmakla davalının, asıl alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava 18.12.2012 tarihinde açılmıştır. Uyuşmazlık kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nun 44/2. maddesinde “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” denilmektedir. O halde anılan bu yasa hükmü uyarınca uyuşmazlığın çözüm yerinin genel yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yerel mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. Kabule göre sözleşmedeki imzanın borçluya ait olduğunun ispat yükü davacı tarafta olduğundan, ispat yükünde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.