Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19556 Esas 2017/5058 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili, açtığı asıl davada müvekkilinin davalıya depolama hizmeti verdiğini, faturanın davalı şirket tarafından ödenmemesi üzerine ... 1. İcra Müdürlüğünün 2013/3922 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile davalı şirketin alacağın %20" sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili, davalının yanlış ürün teslim etmesi sebebi ile müvekkilinin zarara uğradığını belirterek müvekkili tarafından 3. kişiye ödenmek zorunda kalınan ¨7.176,69 "nin müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiş ve asıl davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin çekişmesiz olduğu, davacı - davalının, davalı - davacı şirkete depolama hizmeti verdiği, hizmet gereğince kesilen faturaların tamamının davalı - davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, kaldı ki davalı - davacı şirketin davacı - davalı şirkete keşide ettiği ihtarda da fatura içeriklerini kabul ettiği, davalı - davacının, davacı - davalıdan 3. şirkete teslimini istediği ürünlerin hatalı teslim edildiğinden bahisle zarar iddiasına dayandığı, davalı - davacının ayıp ihbarını yasanın ön gördüğü şekil ve sürede yerine getirdiği konusunda delil ibraz edemediği gibi ayıplı ürünler üzerinde mahkemece yapılmış bir tespitin bulunmadığı, ayıplı ürünlerin imha edildiği konusunda soyut tanık beyanlarının bulunduğu, davalı - davacı vekilinin yemin deliline dayandığı, davacı - davalı şirket yetkilisinin kendisine verilen yemini usulüne uygun olarak eda ettiği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine ayrıca asıl dava davalısının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.