22. Hukuk Dairesi 2015/27737 E. , 2015/29595 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Salihli Belediyesinde işçi olarak çalışmakta olup aynı zamanda işyeri sendika temsilcisi olduğunu, müvekkiline davalı tarafından gönderilen 01.09.2014 tarihli yazıda "belediyemiz insan kaynakları ve eğitim müdürlüğünde işçi olarak çalışmakta iken park bahçeler müdürlüğünde, müdürün vereceği işlerde çalışmak üzere görevlendirmeniz uygun görülmüştür, yazının tebliğ tarihinden itibaren park bahçeler müdürlüğünde çalışmaya başlamanızı rica ederiz." şeklinde yazıyı müvekkilinin tebliğ aldığını, 6356 sayılı Kanun"un 24. maddesi ve diğer hukuki metinlerde işyeri sendika temsilciliğinin bazı güvencelerle korunduğunu, bu güvencelerden birisinin de işyeri sendika temsilcilerinin ve sendika yöneticilerinin işyerleri ve işlerinin işverence değiştirilme yasağı olduğunu belirterek davalı işverenin müvekkili işyeri sendika temsilcisinin işyeri ve işinin değiştirilmesine dair işleminin geçersizliğinin tespiti ile önceki işyeri ve işine iadesine, altı aylık tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, belediye ulaşım hizmetleri müdürlüğünde işçi olarak görev yapan davacının 6360 sayılı Kanun kapsamında Manisa ili devir tasfiye ve paylaştırma komisyonunun 12.03.2014 tarih ve 21 sayılı kararıyla 31.03.2014 tarihi itibarıyla .... Büyükşehir Belediyesine devredilmesine rağmen devir işlemleri kesinleşinceye kadar söz konusu hizmetlerin ilgili belediye tarafından yürütülmeye devam olunacağının belirtildiğini, belediye müdürlük bazında yeniden yapılanma sürecine girdiğinden sosyal güvenlik kurumu girişinin insan kaynakları ve eğitim müdürlüğünden yapılarak eski görevini yapmasının davacıya sözlü olarak söylendiğini, davacıyla ilgili insan kaynakları ve eğitim müdürlüğüne atandığına dair bir evrak düzenlenmediğini, 5393 sayılı Belediye Kanunu"nun 49. maddesi gereğince belediye personelinin belediye başkanınca atandığını, davacının işyeri biriminin devri 6360 sayılı Kanun"un yürürlüğe girmesi ile söz konusu olduğundan belediyenin yönetim hakkı kapsamında idari bir tasarrufu olmadığını, bu sebeple davacının işe iade ile ilgili talebinde imkansızlık söz konusu olduğundan kabulü mümkün olmadığını, bununla bağlı olarak da kanunen zorunlu olarak devir işlemleri gerçekleştirildiğinden tazminat almaya da hak kazanamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 24/4. maddesinde işveren tarafından, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin işyerinin değiştirilemeyeceği veya işinde esaslı tarzda değişiklik yapamayacağı, aksi halde değişikliğin geçersiz sayılacağının belirtildiği, bu itibarla işyeri sendika temsilcisi olan davacının işi ve işyeri değişikliğinin toplu iş sözleşmesinin 13. ve 24/4. maddesine aykırı olduğu, ayrıca toplu iş sözleşmesinin 13. maddesi gereğince davacının rızası dışında yapılan değişiklik sebebiyle altı aylık brüt ücreti tutarında tazminata hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının işyerinin değiştirilip değiştirilmediği ve buna bağlı olarak tazminata hak kazanıp kazanmadığı noktalarındadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nda, işverenin yönetim hakkı kapsamında işçinin işyerini veya işini değiştirmesi durumunda, bu işlemin iptali için öngörülmüş bir dava türü bulunmamaktadır. Bu konuda tek hüküm, sendika işyeri temsilcileri ile ilgili olup, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 24/4. maddesinde düzenlenmiştir. İşveren, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin işyerini değiştiremez veya işinde esaslı tarzda değişiklik yapamaz. Aksi halde değişiklik geçersiz sayılır.
Davalı işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin 13. maddesinde “Sendika Baştemsilcisi ve temsilcileri, 4857 sayılı Kanun"un 25/2. maddesi hariç olmak üzere, işten çıkarılamaz, işleri ve işyerleri değiştirilemez ve herhangi bir sebeple farklı bir işleme tabi tutulamazlar.
İşyeri temsilcisinin işten çıkartılması halinde onsekiz aylık brüt ücreti tutarında, işyerinin değiştirilmesi halinde altı aylık brüt ücreti kadar tazminat ödenir.” şeklinde düzenleme bulunduğu anlaşılmaktadır.
Sendika temsilcisi olan davacının işyerinde görevinin değişitirilmesi sebebiyle eski görevine iade isteğine ilişkin açtığı davada, mahkemece davacının sendika temsilcisi olarak işi ve işyeri değişikliğinin toplu iş sözleşmesinin 13. maddesi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 24/4.maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı belediyenin 01.09.2014 tarihli yazısında İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğünden Park ve Bahçeler Müdürlüğünde görevlendirildiği belirtilmiştir. Davacının büyükşehir belediyesine devir kararı öncesinde davalı belediyenin Ulaştırma Hizmetleri Müdürlüğünde çalıştığı sabittir. Toplu iş sözleşmesinin 13. maddesinde cezai şart mahiyetinde bulunan tazminata hak kazanabilmesi için işyerinin değiştirilmiş olması gerektiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında davacının işyerinin değiştirildiğine ilişkin yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bu sebeple mahkemece davalı belediyenin işyerleri tespit edilerek davacının daha önce çalıştığı Ulaştırma Hizmetleri Müdürlüğü ile Park ve Bahçeler Müdürlüğünün farklı işyeri olup olmadığının tespit edilerek sonucuna göre işyerinin değişip değiştirilmediği belirlenmelidir. İşyeri değişikliği sözkonusu ise Toplu iş sözleşmesinin 13. maddesindeki tazminata ilişkin düzenlemenin cezai şart niteliğinde olduğu gözetilerek 6096 sayılı Borçlar Kanunu"nun 182/son maddesi gereğince indirim yapılması hususu değerlendirilerek hüküm kurulması gereklidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.