3. Hukuk Dairesi 2020/1849 E. , 2020/4422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasında davanın reddine dair verilen hüküm hakkında, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının 2013 - 2014 yıllarında abonesiz kaçak elektrik kullanmak suretiyle sulu tarım yaptığının tespit edildiğini, kaçak tespit tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen fatura bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın kısmen iptali ile takibin 61.146,74 TL asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; mahkemenin yetkisiz olduğunu, kaçak elektrik kullanmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince; davacı kurum tarafından düzenlenen kaçak tespit tutanağının yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu, kaçak elektrik kullanıldığı iddia edilen taşınmaza ait mahkemeye net bir bilgi verilmediği, bu sebeple davacının iddiasını somutlaştıramadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kaçak elektrik kullanıldığından bahisle tahakkuk ettirilen fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş; aynı yönetmeliğin 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu"nun 29/12/2005 tarihli toplantısında; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Somut olayda; davalı kurum çalışanları tarafından düzenlenen 21/09/2013 tarihli kaçak tespit tutanağı incelendiğinde, tarımsal sulama amacıyla abonesiz ve sayaçsız kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiği, tutanağın davacı şirket çalışanlarınca imzalandığı görülmüştür. Mahkemenin 25/09/2018 tarihli ara kararı uyarınca, davacı vekili tarafından tutanağa konu taşınmaz parsel numaraları bildirilmiş olmasına rağmen, mahkemece, tutanağa konu yere ilişkin tapu kayıtları getirtilmeden, dava konusu tutanağın düzenlendiği yerde kimin ve hangi tarihten itibaren tarımsal faaliyette bulunduğu ilgili kurumlardan araştırılmadan, keşif yapılmaksızın ve tutanak münzileri dinlenilmeksizin karar verildiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince; kaçak elektrik tutanağına konu taşınmazın tapu kaydı Tapu Sicil Müdürlüğü"nden getirtilerek, taşınmazın davalı adına kayıtlı olup olmadığının tespit edilmesi, tutanak düzenlenen taşınmazda davalının faaliyette bulunup bulunmadığı, faaliyette bulunuyor ise faaliyetin hangi tarihten itibaren başladığının ilgili İlçe Tarım Müdürlüğü, muhtarlık ve diğer kurumlardan sorulması, tutanak mümzileri de refakate alınarak taşınmaz mahallinde keşif icrası suretiyle, davalının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı hususunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi; davalının kaçak elektrik kullandığının tespiti halinde ise , üç kişilik konusunda uzman bilirkişi heyetinden, kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 622 sayılı Kurul Kararı da dikkate alınarak, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.