Esas No: 2018/511
Karar No: 2021/4121
Karar Tarihi: 29.09.2021
Danıştay 3. Daire 2018/511 Esas 2021/4121 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/511
Karar No : 2021/4121
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …. Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. ….
İSTEMİN KONUSU : ….. Vergi Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, …. Ekspres Petrol Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketin'den alınamayan 2010 ila 2012 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kurumlar vergisi, katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ile özel usulsüzlük cezasından oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen …. tarih ve … ila … ile ortak sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve …. takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu 8 ve 9 takip numaralı ödeme emirleri ile 10 takip numaralı ödeme emri içeriği 2010 yılının Eylül dönemine ait katma değer vergisi ve fer'ilerinin dayanağı asıl borçlu şirket adına düzenlenen …. tarih ve …., ….. tarih ve …, …. tarih ve …. ve … tarih ve …. takip numaralı ödeme emirlerinin şirketin kanuni temsilcisinin ikamet adresinde bulunamaması üzerine ilanen tebliğ edildiği ancak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 101. maddesinde kanuni temsilcinin ikamet adresinin bilinen adres olarak sayılmadığından ilanen tebliğ şartlarının oluşmadığı, 10 takip numaralı ödeme emri içeriği 2010 ve 2011 yıllarının muhtelif dönemlerine ait özel usulsüzlük cezalarının dayanağı asıl borçlu şirket adına düzenlenen …. tarih ve …. ile …. tarih ve …. takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin tebliğ alındıları üzerinde teslim alanın adı ve imzası bulunmadığından ortada usule uygun bir şekilde yapılan tebliğden bahsedilemeyeceği, 14 takip numaralı ödeme emrinin dayanağı asıl borçlu şirket adına düzenlenip …. tarihinde davacıya tebliğ edilen …. takip numaralı ödeme emri bakımından ise, davacının …. tarihinde hissesini devrederek şirket ortaklığından ve kanuni temsilciliğinden ayrıldığı hususu göz önüne alındığında … tarihinde yetkisi olmayan kişiye yapılan tebliğ ile kamu alacağının usule uygun bir şekilde kesinleştirildiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının, kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu ödeme emri içeriği vergi ve cezaların itirazsız kesinleşmesi ve asıl borçlu şirket tarafından ödenmemesi üzerine şirketten tahsili imkanı kalmayan kamu alacağıyla ilgili olarak 2012 yılında kanuni temsilci olan davacı adına ödeme emri düzenlemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ….'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. …. Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …. tarih ve E:…., K:…. sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 3. maddesinde, "tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı", amme borçlusunun haczedilen malvarlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacakları şeklinde tanımlanmış, aynı Kanun'un mükerrer 35. maddesinde, "Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir." hükmü öngörülmüş, 55. maddesinin 1. fıkrasında ise amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri hususunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı belirtilmiştir.
Davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin vergi borçları nedeniyle adına düzenlenen ödeme emriyle takip edildiği olayda, 31/12/2012 tarihinde mükellefiyet kaydı re'sen silinen asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisinin ikamet adresinde bulunamaması sonucu ilanen tebliğ şartlarının oluşması nedeniyle usule uygun olarak kesinleştirilen amme alacağının, hakkında yapılan malvarlığı araştırması sonucunda borcu karşılayacak malvarlığı bulunmayan şirket tüzelkişiliğinden tahsiline çalışılmasının sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ilgili olduğu döneme kanuni temsilci olduğu ihtilafsız olan davacıdan tahsili yoluna gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, …, …. takip numaralı ödeme emirleri ile … takip numaralı ödeme emrini içeriği 2010 yılının Eylül dönemine ait katma değer vergisi ve fer'ileri yönünden yazılı gerekçeyle iptal eden Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesinin ilgili hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.