Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/87
Karar No: 2019/6774
Karar Tarihi: 05.11.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/87 Esas 2019/6774 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/87 E.  ,  2019/6774 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUKDAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29/11/2017 tarih ve 2015/446 E- 2017/948 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince verilen 17/10/2018 tarih ve 2018/217 E- 2018/985 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin davalının ... Şubesinin müşterisi olduğunu, davalı banka ile müvekkili arasında 06.03.2013 tarihli 7.000.000 TL tutarında ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, hesabın 07.01.2015 tarihinde kapatılarak ilişik kesilmek istendiğinde aynı hesaba bağlı sair kredilerle birlikte tüm borcun toplam 14.391.138,82 TL olarak bildirildiğini, müvekkilinin bu bedeli ödeyip kredilerini kapattığını, ancak müvekkili şirketten 472.500 TL erken kapama komisyonu tahsil edildiğini, bunun ne şekilde hesaplandığının anlaşılamadığını, erken kapama komisyonu oranın banka tarafından keyfi olarak arttırılamayacağını ileri sürerek şimdilik 5.000 TL"nin 07.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak banka mevduat faiziyle birlikte istirdatını talep etmiş; 15.11.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 152.618,33 TL" ye çıkarmıştır.
    Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasındaki sözleşmede davacının para akışına dair tüm işlemlerinin müvekkili banka üzerinden yapılacağı yönünde taahhüt olmasına rağmen davacının taahhüdünü yerine getirmediğini, Kredi Kayıt Bürosu raporlarına göre yıllık takas hacmine nazaran davacının 1 yılda müvekkili bankadan düşük miktarda nakit ve çek ödemesi yaptığını, sigorta ve vergi ödemelerini de müvekkili banka aracılığıyla yapmadığını, sözleşme hükümlerinin ihlali nedeniyle % 2 cezai şart kesintisi yapıldığını, erken kapama yönünden ise sözleşme uyarınca belirlenen oranın fahiş olmadığını sözleşme öncesi bilgilendirme formunda da bu masrafın alınacağının davacıya bildirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının kredi sözleşmesinde şirketin nakit akışının davalı banka aracılığıyla yapılacağı taahhüdünü tam ve gereği gibi yerine getirmediği ve bu nedenle kendisine uygulanan cezai şartın yerinde olduğu, bunun haricinde kredi erken kapama komisyonu yönünden, banka yöneticisinin ticari vekili konumunda olup şubesi tarafından yapılan sözleşmelerde oran belirleme yetkisi bulunduğu, dosyada mevcut mail yazışmalarında da %2 oranında mutabık kalındığı, diğer bankaların emsal erken kapama oranlarının artık uygulanma olanağının bulunmadığı, sözleşme hükmündeki erken kapamaya ilişkin boşluğun taraflarca doldurulduğu, bu nedenle diğer bankaların yüksek miktardaki emsal uygulamaların dikkate alınamayacağı, diğer banka uygulamalarının dikkate alınmasının TMK"nın 2. maddesi uyarınca dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil edeceği, bu nedenle %2"yi aşkın tutardaki fazla alınan erken kapama bedelinin iadesine ilişkin talebin yerinde olduğu gerekçesiyle davacının ıslahı da dikkate alınarak davanın kabulüne, 152.618,33 TL"nin ödeme tarihi 07.01.2015"den itibaren 3095 sayılı faiz Kanunun 2/2 maddesi uyarınca avans esasına göre değişen oranlarda işleyecek ve hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, kredinin erken kapatılması üzerine taraflar arasındaki sözleşmenin alt sınırı olan %2 üzerinden erken kapama ücretine hükmedilmesinin makul ve piyasa koşulları ile taraflar arasındaki mutabakata uygun olduğu, bunun dışında sözleşmede öngörülen işlem taahhüdüne uyulmaması nedeniyle cezai şartın da yerinde olup, her iki tutarın toplamını aşan ve davacıdan fazla alındığı belirlenen paranın davalıdan tahsiline karar verilmesi yönündeki mahkeme kararının usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olduğu, bu nedenle davacı vekilinin tüm davalı vekilinin ise tahsil edilen tutarın geri ödenmesi konusunda davalı bankanın dava tarihinden önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiği yönünde istinaf istemi dışındaki istemlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 29/11/2017 tarih ve 2015/446 Esas - 2017/948 Karar sayılı gerekçeli kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm kurularak; davanın kabulüne 152.618,33 TL"nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 2/2 maddesi uyarınca avans esasına göre değişen oranlarda işleyecek ve hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, ticari çerçeve kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan kredinin erken kapatılması nedeniyle tahsil edilen komisyonun istirdatı istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince verilen kararı istinaf edilmesi üzerine inceleyen bölge adliye mahkemesince yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında 04.03.2013 tarihinde çerçeve ticari kredi sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki mahiyetindeki nakit akışına dair sözleşme imzalanmış olup, davacı şirket 07.01.2015 tarihinde kredi bakiyesini peşin ödemiş ve 13.01.2015 tarihinde davacıya ait kredi hesabından erken kapama komisyonu adı altında tahsilat yapılmakla sözleşme sona erdirilmiştir. Her ne kadar kredi sözleşmesinin eki mahiyetinde olan nakit akışına ilişkin sözleşmenin E/4 fıkrasında sözleşme maddelerinin ihlali de dahil olmak üzere borçlu temerrüdü hallerinde %2 cezai şart ödeneceği kararlaştırılmışsa da, sözleşmenin imza tarihinden sona erdiği tarihe kadar davalı banka sözleşmenin herhangi bir maddesinin ihlal edildiğini veya davacı şirketin temerrüde düştüğünü iddia etmemiş ve bu süre zarfında cezai şart da uygulamamıştır. Esasen kredinin kapatıldığı 13.01.2015 tarihinde davalı banka tarafından düzenlenen dekonta göre de dava konusu 472.500 TL davacıdan kredi erken kapama komisyonu adı altında tahsil edilmiştir. Bu durumda, davalının davaya cevabında, anılan paranın erken kapama komisyonu ve cezai şart toplamı olarak tahsil edildiği yönündeki savunmasına itibar edilerek karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı taraf lehine bozulması gerekmiştir.
    3- Ayrıca, mahkemece mail yazışmalarına dayanılarak %2 oranında erken kapama komisyonunun taraflarca sözleşme öncesinde kararlaştırıldığı kabul edilip bu doğrultuda karar verilmişse de, anılan mail içeriğine göre yeni haliyle nakit akış sözleşmesi davacı şirkete gönderilmiş olup genel işlem koşulu içeren sözleşme hükümlerinin bu şekilde davacı şirket tarafından incelenmesi sağlandıktan sonra sözleşme taraflarca imzalanmıştır. Anılan şekilde imzalanan sözleşmeye göre, erken kapama halinde bankanın kapama gününde kalan bakiye tutar üzerinden %2"nin altında kalmamak üzere kapama gününde geçerli olan banka fonlama maliyeti oranı ve mevcut kredi faiz oranı arasındaki fark kadar erken kapama ücreti talep edebileceği kararlaştırılmıştır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, erken kapama komisyonunun sözleşme ile belirlendiği bu gibi durumlarda başkaca araştırmaya gerek duyulmaksızın taraflarca kararlaştırılan şekilde hesaplama yapılarak tahsil edilen erken kapama komisyonu denetlenmelidir. Şu halde, mahkemece nakit akışına ilişkin sözleşmenin D/8. fıkrasında tarif edildiği gibi yapılacak hesaplama doğrultusunda bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bu nedenle davalı banka lehine bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, taraf vekillerinin sair temyiz itirazının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının anılan taraf yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının anılan taraf yararına BOZULMASINA HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 05/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi