20. Hukuk Dairesi 2019/4166 E. , 2019/6622 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmel.....mahallesinde bulunan 192 ada 13 parsel sayılı 4.226,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kargir iki binası olan bahçeli kır gazinosu vasfında ... adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi taşınmazın kesinleşmiş Devlet ormanı sınırları içerisinde kaldığını, üzerinde çok yaşlı kızılçam ağaçları bulunan orman arazisi olduğunu beyanla, tapusunun iptali ile orman vasfında Hazine adına tesciline ve müdahalenin men’i ile üzerindeki binaların kal’ine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile davaya konu 44 pafta 192 ada 1 parselden ifrazen oluşan 192 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ..."nun müdahalesinin men"i ve kal"ine, taşınmazdaki davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilleri tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptal tescil ve müdahalenin men’i davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında makiye ayırma, 23.09.1981 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre yapılıp 19.04.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1- Davalı gerçek kişi vekilinin, tapu iptali ve tesciline dair hükme yönelik temyiz istemi yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişisi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, kesin hüküm niteliğinde olduğu ileri sürülen 1945/295 Esas sayılı dosyada Orman Yönetiminin davadan feragat etmeyip davanın takibinden vazgeçildiğini bildirdiği, bu nedenle kesin hüküm niteliğinde olmadığı gibi dava konusu taşınmazın ileri sürülen dosyanın kesinleşme tarihinden sonra orman sınırları içerisine alındığı ve fiili durumda üzerinde 60 ile 100 yaşlarında orman ağaçları bulunduğu, aynı kök parselden ifrazen oluşan dava dışı diğer parsellerin tamamının 16/12/2010 tarihinde hükmen orman vasfıyla Hazine adına tescil edildiği hususları değerlendirildiğinde tapu iptal tescil talebi bakımından yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı gerçek kişi vekilinin, müdahalenin men’i ve kal’ine dair hükme yönelik temyiz istemi yönünden:
Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine, aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, anılan hüküm, malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı olup davalılarca mülkiyet hakkına dayalı olarak tasarruf edildiğinden, davalı gerçek kişilerin dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin müdahalenin men’i ve kal’e ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1- Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişi vekilinin tapu iptali ve tescile dair hükme yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu bölümünün ONANMASINA,
2- İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişi vekilinin müdahalenin men’i ve kal’e dair hükme yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu bölümünün BOZULMASINA 14/11/2019 günü oy birliği ile karar verildi.