BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/346 Esas 2020/900 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/346
Karar No: 2020/900
Karar Tarihi: 17.12.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/346 Esas 2020/900 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/346 Esas
KARAR NO : 2020/900

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aracın hasar sonucunda uğradığı zararın miktarının tam olarak belirlenmediğini, davaya konu 24.05.2019 tarihli trafik kazası neticesinde davaya konu--------plakalı aracın zarar gördüğünü, söz konusu ispat külfetinin davalı sigorta şirketinde olduğunu, aracın trafik kazası neticesinde ağır hasara uğradığını, davalı sigorta şirketine bildirildiğini, hasar dosyasının açıldığını, müvekkile imzalatılan feragat beyanının irade sakatlığı nedeniyle geçersiz olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik --------- için yapılan masrafların kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı tarafın doğru ihbarda bulunma mükellefiyetini yerine getirmediğini, hasarların uyumsuz olup söz konusu kazanın beyan edildiği şekilde meydana geldiğini ispat etme mükellefiyetinin davacıda olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine , yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davalıya kasko poliçesiyle sigortalı bulunan aracın karıştığı trafik kazası sonucu uğradığı hasarın tazminine ilişkindir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK' nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı Kanun'un 5/3. maddesi ile " Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır." hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisi haline getirilmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK'nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımı verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davalı sigorta şirketi ile sigortacısı olan davacı arasında --- imzalanmıştır. Davalı tacir olmakla birlikte davacı gerçek kişi olup sigorta sözleşmesine konu araçta ticari vasıfta olmadığından açılan dava TTK'nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava niteliğinde değildir. Davacı gerçek kişi, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesinin k bendi kapsamında tüketici olduğundan ihtilafın çözümünde Tüketici Mahkemesi görevlidir (İstanbul BAM ---. HD --- EK). İş bu nedenlerle, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın görev yönünden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacılar tarafından yapılacak müracat halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi --- Mahkemesine gönderilmesine,
3-Tarafların yukarıda belirtilen süre içerisinde başvarmamaları halinde mahkememizce dosyanın re'sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK'nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
4-6100 sayılı HMK nın 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.