Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2020/5051
Karar No: 2021/10345
Karar Tarihi: 29.09.2021

Danıştay 6. Daire 2020/5051 Esas 2021/10345 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/5051
Karar No : 2021/10345


DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR :1- … - …
2- … Müdürlüğü - …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Sakarya İli, Akyazı İlçesi, ... Mahallesinde bulunan taşınmazların Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü Dahil) projesi kapsamında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 22/10/2016 tarih ve 29865 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 11/10/2016 tarih ve 2016/9373 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Kıymet takdirinin hukuka aykırı olarak yapıldığı, kamulaştırma bedelinin hatalı belirlendiği, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALILARIN SAVUNMASI : Usul yönünden davanın süresinde açılmadığı, esas yönünden ise otoyol inşaat ve emniyet sahası ile otoyol inşaatının hizmetinde ihtiyaç duyulacak olan şantiye sahası, otoyol bakım hizmetleri sahası, malzeme ocak sahası, plent ve döküm sahası gibi sahaların tesisi amacıyla acele kamulaştırma kararının alındığı, projenin nüfus ve trafik yoğunluğunun en fazla olduğu bölgeye hizmet vereceği, projenin hayata geçirilmesinde üstün kamu yararının bulunduğu, projenin ulusal ve uluslararası ulaşım taleplerini karşılamasının yanısıra Ülkemizin en büyük metropolü olan İstanbul’un ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde planlandığı, proje ile ulaşım altyapısının hizmet seviyesinin artacağı, ulusal ve uluslararası ulaşım talebinin en üst düzeyde karşılanacağı, pojenin transit geçiş yapılacak ikinci bir otoyol ihtiyacından kaynaklandığı ve proje ile özellikle İstanbul geçişinin oldukça rahatlayacağı, proje ile transit trafik yükünün hafifletilmesi, araçların şehir içi trafiğine girmeden erişim kontrollü, kesintisiz, emniyetli ve konforlu bir yol ile zamandan tasarruf edilerek transit geçişin sağlanması ve İstanbul şehir içi trafiğinde yaşanan yoğunluğun azaltılmasının hedeflendiği, yolun hizmete açılmasının ülke ekonomisine büyük katkısı olacağı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlık konusu taşınmazın kamulaştırılmasında kamu yararı bulunması, bölgedeki mevcut ulaşıma yönelik aksaklıkların bir an önce bertaraf edilmesi hususunun acelelik arzetmesi ve kamu yararı taşıması nedenleriyle, projelendirilen otoyolun bir an önce tamamlanması amacıyla uyuşmazlığa konu taşınmazın kamulaştırılmasında acelelik halinin gerçekleştiği sonucuna varıldığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, Sakarya İli, Akyazı İlçesi, Kızılcıkorman Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü Dahil) projesi kapsamında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 27. maddesi uyarınca Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 11/10/2016 tarih ve 2016/9373 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarelerin süre itirazı yerinde görülmemiştir.
Anayasa'nın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa'ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır.Ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolüyle de mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır. Bu çerçevede, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Kuzey Marmara Otoyolu Kınalı -Odayeri ve Kurtköy -Akyazı arası ile bağlantı yollarından oluşan proje güzergahına rastlayan İstanbul ,Kocaeli ,Sakarya İlleri ile bu illere bağlı ilçelerdeki köy ve/veya mahallelerde bulunan gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazların yol inşaat ve emniyet sahası ile yol inşaatının hizmetinde ihtiyaç duyulacak olan şantiye sahası ,yol bakım hizmetleri sahası ,malzeme ocak sahası, plent ve döküm sahası ve benzeri sahalarının tesisi amacıyla kamulaştırılması için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca 19.08.2016 günlü, 2016/192 sayılı kamu yararı kararının alındığı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 27. maddesi uyarınca Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 11/10/2016 tarih ve 2016/9373 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının tesis edildiği, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … günlü, E:… D.İş, K:… sayılı kararı ile uyuşmazlığa konu taşınmaza el konulmasına karar verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İncelenen davada, yolun biran önce yapımının tamamlanarak faaliyete geçebilmesi amacıyla kamu yararı gözetilerek uyuşmazlık konusu taşınmazın kamulaştırılmasına karar verildiği, olayda 2942 sayılı Yasanın 27. maddesinin uygulanabilmesi için gerekli olan olağanüstü durumun ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının bulunduğu sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde mevzuata ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 29/09/2021 tarihinde, davacı vekili Av. … tarafından 28/09/2021 tarihinde UYAP ortamında mazeret dilekçesi gönderildiği ve davacı vekilinin gelmediği, davalılar Cumhurbaşkanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü vekili Av. …'in geldiği, dosyada düşüncesi bulunan Danıştay Savcısı …'ın raporlu olmasından dolayı duruşmaya katılamayacak olması nedeniyle düşüncesini okumak üzere Danıştay Başsavcılığı tarafından görevlendirilen Danıştay Savcısı …'ın hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Davalılar vekiline usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY:
Karayolları Genel Müdürlüğünün 19/08/2016 tarih ve 2016/192 sayılı kararı ile Kuzey Marmara Otoyolu Kınalı-Odayeri ve Kurtköy-Akyazı arası ile bağlantı yollarından oluşan proje güzergahına rastlayan İstanbul, Kocaeli ve Sakarya illeri ile bu illere bağlı ilçelerdeki köy ve/veya mahallelerde bulunan gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazların, yol, inşaat ve emniyet sahası ile yol inşaatının hizmetinde ihtiyaç duyulacak olan şantiye sahası, yol bakım hizmetleri sahası, malzeme ocak sahası, plent ve döküm sahası ve benzeri sahaların tesisi amacıyla taşınmazların kamulaştırılması için kamu yararı kararı alınmıştır.
Dava konusu 11/10/2016 tarih ve 2016/9373 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile, Sakarya İli, Akyazı İlçesi, Kızılcıkorman Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü Dahil) projesi kapsamında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava, dava konusu acele kamulaştırma kararının davacıya ait taşınmazlar yönünden iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul Yönünden:
İdari işlemlerin nitelikleri gereği özel yasalarında genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süreleri gösterilmedikçe özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak bulunmadığından, Anayasa’nın 40. maddesi hükmü uyarınca, özel dava açma süresine tabi olmasına rağmen bu hususun idari işlemde açıklanmaması halinde, dava konusu idari işlemin tebliği tarihinden itibaren özel dava açma süresinin değil, altmış günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerekmektedir.
Acele kamulaştırmaya ilişkin Cumhurbaşkanı kararının Resmi Gazete'de yayımlanması ilgililere tebliğ hükmünde olmadığından acele kamulaştırmaya ilişkin işlemlerin Anayasada yer alan bir temel hak ve özgürlük olan mülkiyet hakkını kısıtlayıcı nitelikte bireysel işlem olması karşısında otuz gün içinde dava açılacak idarenin gösterilmesi suretiyle ilgiliye tebliğ edilmesi, Anayasada güvence altına alınmış olan hak arama özgürlüğünün de gereğidir.
Bu çerçevede, muhatapları açısından subjektif ve kişisel nitelikte olan acele kamulaştırma kararlarının, usulüne uygun yazılı bildirimi üzerine otuz gün içinde veya öğrenme üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde dava konusu edilebileceği, bu durumda 2577 sayılı kanunun 20/A maddesinin uygulanamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/03/2015 tarihli, E:2014/5590, K:2015/891 sayılı kararı da bu yöndedir.
Uyuşmazlıkta, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının davacıya tebliğ edildiğine dair belgenin dosyaya sunulmadığı görüldüğünden, davacı tarafından öğrenme tarihi üzerine altmış günlük genel dava açma süresi içinde dava açıldığından, davalı idarelerin davada süre aşımı bulunduğu yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir.

Esas Yönünden:
Özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda Cumhurbaşkanınca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.
Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.
Uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmazların acele kamulaştırılmasına yönelik şartların oluşup oluşmadığı, yani acelelik durumunun bulunup bulunmadığı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Uyuşmazlığa konu taşınmazın da içinde bulunduğu Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında Bakanlar Kurulunun 11/10/2016 tarih ve 2016/9373 sayılı kararıyla proje güzergahında bulunan taşınmazların Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildiği, söz konusu proje kapsamındaki yapım çalışmalarının hızlı bir şekilde tamamlanarak otoyolun bütünüyle hizmete açılmasının projenin fonksiyonelliğini artırarak kamu yararına hizmet edeceği, Türkiye'nin gayri safi yurt içi milli hasılasına en yüksek katkıyı sağlayan ve nüfusun önemli bir bölümünün yaşadığı Marmara Bölgesinde mevcut yollarda artan trafik yoğunluğu sonucunda, yol güvenliği ve seyahat süresinin uzaması gibi problemlerle karşı karşıya kalındığı, ülkemizin en büyük metropolitanı ve sanayi kenti olan İstanbul'un önemli bir ekonomik, kültürel, turistik ve sosyal merkez olması nedeniyle mevcut ulaşım sistemlerinin özellikle de boğaz geçişlerinin kapasitelerinin üzerinde bir trafik yükü altında bulunduğu, söz konusu projenin ulusal ve uluslararası ulaşım taleplerini karşılamakla birlikte Ülkemizin en büyük metropolü olan İstanbul'un ulaşım ihtiyacını da karşılamaya dönük olarak hazırlandığı, anılan projeyle birlikte ulaşım altyapısının hizmet seviyesinin artacağı, böylece; transit trafik yükünün hafifletilmesi, araçların şehir içi trafiğine girmeden erişim kontrollü, yüksek standartlı, kesintisiz, emniyetli ve konforlu bir yol ile diğer ulaşım modları ile gerekli ve yeterli entegrasyonun sağlanmasıyla İstanbu'lun şehir içi trafiğinde yaşanan yoğunluğun azaltılmasının, Türkiye'nin taşımacılık alternatifinin ve ticaret kapasitesinin artırılmasının, Edirne'den İzmit'e kadar kesintisiz ulaşım sağlanmasının hedeflendiği anlaşılmış olup, bu haliyle dava konusu edilen acele kamulaştırma kararının dayanağı olan otoyol projesinde kamu yararı bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda; otoyol güzergâhı üzerinde kalan uyuşmazlık konusu taşınmazın kamulaştırılmasında kamu yararı bulunması, yukarıda yer verilen ulaşıma yönelik aksaklıkların bir an önce bertaraf edilmesi için projelendirilen otoyolun bir an önce tamamlanması amacıyla yapılacak kamulaştırmada acelelik halinin bulunduğu sonucuna varıldığından, taşınmaza el konulmasına imkan veren dava konusu Cumhurbaşkanı kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı davalar için belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Varsa posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 29/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi