Esas No: 2019/20987
Karar No: 2021/10348
Karar Tarihi: 29.09.2021
Danıştay 6. Daire 2019/20987 Esas 2021/10348 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/20987
Karar No : 2021/10348
DAVACI : … Vakfı
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- … Bakanlığı - ..
VEKİLİ : …
3- … Kurumu - …
VEKİLİ : Av. …
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : … Enerji Yatırım Üretim ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İstanbul İli, Silivri İlçesi, … Köyü mevkiinde bulunan taşınmazların, ...-1 Rüzgar Enerji Santralinin yapımı amacıyla, tapuda Hazine adına tescil edilmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 07/11/2019 tarih ve 30941 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 06/11/2019 tarih ve 1748 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, … ve … parsel sayılı taşınmazlar yönünden iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI: Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde öngörülen acele kamulaştırmayı gerektiren hallerden herhangi birisinin gerçekleşmediği, rüzgar enerji santrali kurulacak olmasının acele kamulaştırma kararı alınabilmesi için tek başına yeterli olmadığı, aciliyetin bulunmadığı, acele kamulaştırmayı gerekli kılan durumların ve acelelik halinin ortaya konulmadığı, mülkiyet hakkının ihlal edildiği, proje için verilen lisansın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMALARI :
Cumhurbaşkanlığı tarafından; proje ile ilgili tesislerin bir an evvel işletmeye alınarak “Yenilenebilir Kaynaklı Elektrik Enerjisi Üretimi”ne başlanabilmesi amacıyla acele kamulaştırma kararının alındığı, acelecilik halinin gerçekleştiği, bölgenin artan enerji ihtiyacının kesintisiz kaliteli ve güvenilir şekilde karşılanabilmesi amacıyla tesisin yapımının tamamlanarak bir an önce işletmeye alınmasında kamu yararının bulunduğu savunulmaktadır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından; dava konusu kararın kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek ve Kanunun verdiği yetkiye istinaden tesis edildiği savunulmaktadır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından; Usul yönünden davanın süre yönünden reddinin gerektiği, esas yönünden ise tesisin işletmeye girmesiyle Ülkemize fayda sağlayacağı, tesisin işletmeye alınmasında öngörülen gecikmeden kaynaklı kayıpların göz önünde bulundurulduğu, tesisin işletmeye alınmasıyla yaklaşık 10.000 hanenin elektrik ihtiyacının karşılanacağı, enerji ithalatını azaltacak olması sebebiyle enerjide dışa bağımlılığın düşürülmesine ve arz güvenliğinin sağlanmasına katkı sağlayacağı, söz konusu faydaların gecikmeksizin sağlanması için acele kamulaştırma yapılması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Enerji üretimine duyulan ihtiyaç nedeniyle, enerji yatırımının bir an önce yapılabilmesi için acelelik halinin gerçekleştiği sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, mülkiyeti davacı vakfa ait İstanbul İli, Silivri İlçesi, … Köyü, … ve … parsel sayılı taşınmazların, ...-1 Rüzgar Enerji Santralinin yapımı amacıyla, tapuda Hazine adına tescil edilmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 07/11/2019 tarih ve 30941 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 06/11/2019 tarih ve 1748 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun "Kamulaştırma" başlıklı 19. maddesinin ikinci fıkrasında, "Kamulaştırılan taşınmazın mülkiyeti ve/veya üzerindeki sınırlı ayni haklar, üretim veya dağıtım tesislerinin mülkiyetine sahip olan ilgili kamu kurum veya kuruluşuna, bunların bulunmaması hâlinde ise Hazineye ait olur. Kamulaştırma bedeli önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişisi tarafından ödenerek tapuda Hazine adına tescil edilen veya niteliği gereği tapudan terkin edilen taşınmazlar üzerinde Maliye Bakanlığınca kamulaştırma bedelini ödeyen önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri lehine bedelsiz irtifak hakkı tesis edilir ve/veya kullanma izni verilir. İrtifak hakkının ve/veya kullanma izninin süresi önlisans veya lisansın geçerlilik süresi ile sınırlıdır", "Arz güvenliği" başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında ise, "Bakanlık, elektrik enerjisi arz güvenliğinin izlenmesinden ve arz güvenliğine ilişkin tedbirlerin alınmasından sorumludur..." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun "Acele kamulaştırma" başlıklı 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, hükme bağlanmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda ,Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun … tarihli, … sayılı kararı ile … Enerji Yatırım Üretim Ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından kurulacak olan ... -1 Rüzgar Enerji Santrali üretim tesisi için 15.12.2012 tarihinden itibaren 49 yıl süreyle üretim faaliyeti göstermek amacıyla 6446 sayılı Yasa kapsamında … tarih ve … sayılı elektrik üretim lisansı verildiği, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun … tarihli, … sayılı kararı ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 19. maddesi gereğince taşınmazların kamulaştırılmasında kamu yararı bulunduğuna dair kararın alındığı, taşınmazları da kapsayan alanda ... -1 Rüzgar Enerji Santrali projesine ilişkin imar planlarının 16.11.2020 tarihinde onaylandığı, Cumhurbaşkanı tarafından 06.11.2019 tarih ve 1748 sayılı acele kamulaştırma kararının alınması üzerine anılan kararın iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Cumhurbaşkanınca kabul olunan büyük enerji tesislerinin yapımı acelelik kapsamında görülmektedir. Ülkemizin enerji açığı değerlendirildiğinde, dava konusu olayda olduğu gibi Devlet adına lisans verilmek suretiyle yapılan enerji yatırımlarında kamulaştırma ile ilgili diğer hususların yerine getirilmiş olması koşuluyla acelelik halinin bulunduğu da tartışmasızdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden; ilgili teknik mevzuat hükümlerine göre üretim lisansı kapsamında mülkiyet hakkına kamu yararı amacı doğrultusunda müdahalede bulunularak kamulaştırma yapılmış olduğu sonucuna ulaşıldığından, enerji yatırımının bir an önce yapılabilmesi maksadıyla taşınmazlara el konulmasına imkan veren dava konusu Cumhurbaşkanlığı Kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 29/09/2021 tarihinde, davacı vekili Av. …, davalılar Cumhurbaşkanlığı vekili Av. …, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekili Hukuk Müşaviri …, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vekili Av. …'un geldiği, müdahil vekilinin gelmediği, dosyada düşüncesi bulunan Danıştay Savcısı …'ın raporlu olmasından dolayı duruşmaya katılamayacak olması nedeniyle düşüncesini okumak üzere Danıştay Başsavcılığı tarafından görevlendirilen Danıştay Savcısı …'ın hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
...-1 Rüzgar Enerji Santrali projesi kapsamında, 15/02/2012 tarihinden itibaren 49 yıl süreyle üretim faaliyeti göstermek amacıyla 6446 sayılı Yasa kapsamında … tarih ve … sayılı elektrik üretim lisansı verilmiştir.
...-1 Rüzgar Enerji Santralinin kurulabilmesi için gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılabilmesi amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunca … tarihli, … sayılı kamu yararı kararı alınmıştır.
Dava konusu 06/11/2019 tarih ve 1748 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, Mülkiyeti davacı vakfa ait İstanbul İli, Silivri İlçesi, … Köyü, … ve … parsel sayılı taşınmazların, ...-1 Rüzgar Enerji Santralinin yapımı amacıyla, tapuda Hazine adına tescil edilmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava, dava konusu acele kamulaştırma kararının davacıya ait taşınmazlar yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 19. maddesinin 1. fıkrasında; "Elektrik piyasasında üretim veya dağıtım faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişilerinin, önlisans ve lisansa konu faaliyetleri için gerekli olan kişilerin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlara ilişkin kamulaştırma talepleri Kurum tarafından değerlendirilir ve uygun görülmesi hâlinde Kurul tarafından kamu yararı kararı verilir. Söz konusu karar çerçevesinde gerekli kamulaştırma işlemleri 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen esaslar dâhilinde üretim faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri için Maliye Bakanlığı, dağıtım faaliyetlerinde bulunan lisans sahipleri için TEDAŞ tarafından yapılır. Bu durumda kamulaştırma bedelleri ile kamulaştırma işlemlerinin gerektirdiği diğer giderler kamulaştırma talebinde bulunan önlisans veya lisans sahibi tüzel kişi tarafından ödenir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul Yönünden:
Davanın süresinde açılmadığı iddiası bakımından;
Dava konusu 07/11/2019 tarih ve 30941 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 06/11/2019 tarih ve 1748 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına karşı, davacı tarafından 12/11/2019 tarihinde otuz günlük dava açma süresi içinde dava açıldığından, davalı idarelerden Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun davada süre aşımı bulunduğu yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Esas Yönünden:
Özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda Cumhurbaşkanınca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.
Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.
Uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmazların acele kamulaştırılmasına yönelik şartların oluşup oluşmadığı, yani acelelik durumunun bulunup bulunmadığı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
2942 sayılı Kanunun 3. maddesinde, Cumhurbaşkanınca kabul olunan, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla yapılacak kamulaştırmalarda, kamulaştırma yöntemi konusunda özel bir düzenleme getirilmiştir.
Dava konusu işlem ile enerji üretiminde kamu yararı görülmüş ve en kısa sürede enerji üretimine geçilmesinin acelelik hali oluşturması sebebiyle davaya konu taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Öte yandan, Ülkemizin enerji açığı değerlendirildiğinde, dava konusu olayda olduğu gibi Devlet adına lisans verilmek suretiyle yapılan enerji yatırımlarında kamulaştırma ile ilgili diğer hususların yerine getirilmiş olması koşuluyla acelelik halinin bulunduğu da tartışmasızdır.
Bu durumda; davaya konu rüzgar enerji santralinin kurulması ve bu suretle en kısa sürede elektrik üretiminin sağlanması amacıyla yapılacak kamulaştırmada acelelik halinin bulunduğu sonucuna varıldığından, enerji yatırımının bir an önce yapılabilmesi maksadıyla taşınmazlara el konulmasına imkan veren dava konusu Cumhurbaşkanı kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4.Davalılar yanında müdahil tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin davacılardan alınarak müdahile verilmesine,
5. Varsa posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya ve müdahile iadesine,
6. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(g) maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 29/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.