Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6502
Karar No: 2014/13447
Karar Tarihi: 29.05.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/6502 Esas 2014/13447 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/6502 E.  ,  2014/13447 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Mersin 1. İş Mahkemesi
    Tarihi :14.01.2014
    No :2008/742-2014/13

    Dava, 15/07/2002- 21/11/2008 tarihleri arasında önce davalı D.. K.. yanında 2006 yılından itibaren ise davalı Y.. Y.. yanında plakalı minibüste şoför olarak aralıksız çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, 15/07/2002-21/11/2008 tarihleri arasında ayda 15 gün asgari ücret ile çalıştığının tespitine denilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı ile davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır .
    Somut olay incelendiğinde; mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli görülmemiştir. Mahkemece, davacının davalı işverenler yanında çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de, işverenler arasındaki ilişkinin incelenmediği, işverenler arasında yapıldığı iddia edilen kira sözleşmesine ilişkin yazılı delil bulunmadığı anlaşılmıştır. Diğer yandan, davacının tespitini istediği ihtilaflı dönemde ...... plakalı araçla başka kişiler hakkında da , trafik cezası kaydı bulunduğu anlaşılmakla, davacının çalışmasının sürekli olup olmadığı ve hangi süreleri kapsadığı hususunda, mezkur minibüste davacı ile varsa birlikte vardiyalı olarak çalışan kişi yada kişiler ile aynı araçtan haklarında trafik ceza kaydı bulunan kişiler dinlenilmeli, gerektiğinde aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler ile davacının çalışmalarını bilebilecek tarafsız tanıklar, gerekirse, re"sen saptanarak, bilgi ve görgülerine başvurulmalı, belirdiği takdirde, tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, tanıkların Kurum kayıtlarında görünen çalışmalarına ilişkin belgeler getirtilerek şoför olarak çalışıp çalışmadıkları, çalışmışlarsa işverenlikleri araştırılarak beyanları denetlenmeli, varsa davacıya ait vergi kayıtları ile isteğe bağlı veya zorunlu Bağ-Kur kayıtları getirtilmeli, işverenler arasındaki organik bağ ilişkisi de irdelenerek bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Öte yandan, davacının 08/05/2002-07/07/2002, 19/04/2003-18/06/2003 ve 24/08/2008-23/10/2008 tarihleri arasında 60 ar günlük ehliyetine el koyulması ve davacının 04/03/2006 tarihinde 1 günlük dava dışı ....... sicil nolu işyerinden bildiriminin olması karşısında, bu sürelerin dışlanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
    Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı ile davalılardan Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi